Türkiye'de bir dinlenme tesisinde yaşanan olay, ayrımcılık tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bekar olduğu gerekçesiyle bir dinlenme tesisine kabul edilmeyen Erkan Erdoğan, yaşadığı bu durum karşısında sessiz kalmayarak hukuki yollara başvurdu. Açtığı dava sonucunda, tesis ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle 204 bin TL para cezasına çarptırıldı. Bu karar, benzer durumları yaşayan diğer kişiler için emsal teşkil edebilecek nitelikte.

Ayrımcılığın Gerekçesi: Bekar Olmak

Erkan Erdoğan, seyahat ederken mola vermek için bir dinlenme tesisine uğradı. Ancak, tesis yetkilileri tarafından bekar olduğu gerekçesiyle içeri alınmadı. Bu durum karşısında büyük bir şaşkınlık yaşayan Erdoğan, olayın nedenini öğrenmek istediğinde, tesisin "bekarlara yönelik bir politikası" olduğu yanıtını aldı. Bu açıklama üzerine, ayrımcılığa maruz kaldığını düşünen Erdoğan, hakkını aramak için dava açmaya karar verdi.

Hukuki Süreç ve Mahkeme Kararı

Erkan Erdoğan'ın avukatı aracılığıyla açtığı dava, yerel mahkemede görüldü. Mahkeme, dinlenme tesisinin savunmasını yetersiz bularak, Erdoğan'ın ayrımcılığa maruz kaldığına hükmetti. Kararda, tesisin "eşitlik ilkesine aykırı" davrandığı ve bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğu belirtildi. Mahkeme, dinlenme tesisini 204 bin TL para cezasına çarptırdı. Bu karar, Türkiye'de ayrımcılıkla mücadele konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kararın Ardından Erkan Erdoğan'ın Açıklamaları

Mahkeme kararının ardından açıklama yapan Erkan Erdoğan, adaletin yerini bulduğunu ve bu kararın "ayrımcılık yapanlara ders olması" gerektiğini vurguladı. Erdoğan, "Bu kararın, benzer durumları yaşayan diğer insanlar için de bir umut ışığı olmasını diliyorum. Kimse, sırf bekar olduğu için ayrımcılığa maruz kalmamalı," dedi. Ayrıca, kazandığı tazminatı ayrımcılıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını da sözlerine ekledi.

Bu olay, Türkiye'de dinlenme tesisleri ve diğer işletmelerin ayrımcılık politikalarını gözden geçirmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Bekar, evli, çocuklu, yaşlı, genç ayrımı yapmaksızın tüm vatandaşlara eşit hizmet sunulması, hukukun ve insan haklarının bir gereğidir. Aksi takdirde, bu tür davaların artması ve işletmelerin itibar kaybı yaşaması kaçınılmaz olacaktır.