Diyanet'ten Skandal Hutbe: Sınır Yanarken Gündem Bacak Arası mı?
Dünya

Diyanet'ten Skandal Hutbe: Sınır Yanarken Gündem Bacak Arası mı?


13 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Türkiye, zorlu bir süreçten geçerken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesi büyük tepki çekti. Sınırlarımızda yangınlar devam ederken, İsrail ve İran arasındaki gerilim tırmanıştayken, Diyanet'in hutbesinde "Gelin hamamı", "Bekarlığa veda partisi" gibi konulara değinilmesi, toplumun büyük bir kesimi tarafından eleştirildi. Peki, bu hutbenin içeriğinde neler vardı ve neden bu kadar tartışma yarattı?

Diyanet'in Tartışmalı Hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırladığı hutbede, "Gelin hamamı", "Bekarlığa veda partisi", "Cinsiyet partisi", "Bebek geliş kutlaması" gibi etkinliklerin dinimizde ve kültürümüzde yeri olmadığı, Allah'ın haram kıldığı günahlara kapı araladığı belirtildi. Hutbede, bu tür etkinliklerden kaçınılması gerektiği vurgulanırken, bu tür konuların, ülkenin içinde bulunduğu zorlu süreçte gündeme getirilmesi eleştirilere neden oldu.

Hutbede şu ifadelere yer verildi:

“Gelin hamamı, bekarlığa veda partisi, cinsiyet partisi, bebek geliş kutlaması gibi dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan, Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinliklere asla tevessül edilmemelidir.”

Toplumun Tepkisi

Diyanet'in bu hutbesi, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Birçok kişi, ülkenin bu kadar önemli sorunlarla boğuştuğu bir dönemde, Diyanet'in bu tür konulara odaklanmasını anlamsız bulduğunu dile getirdi. Eleştirilerde, Diyanet'in toplumun gerçek sorunlarına çözüm üretmek yerine, gündemden uzak ve tartışmalı konularla meşgul olduğu vurgulandı.

Bazı sosyal medya kullanıcıları, Diyanet'in hutbesini "skandal" olarak nitelendirirken, bazıları ise hutbenin içeriğinin "gereksiz" ve "yersiz" olduğunu savundu. Diyanet'in bu hutbesi, kurumun itibarını zedelediği ve toplumla arasındaki mesafeyi açtığı yönünde yorumlara neden oldu.

Hutbenin Zamanlaması ve Etkileri

Diyanet'in bu tartışmalı hutbeyi yayınlama zamanlaması da ayrıca eleştirildi. Ülkenin güney sınırlarında çatışmaların yaşandığı, İsrail ve İran arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde, bu tür konuların gündeme getirilmesi, toplumun dikkatini asıl sorunlardan uzaklaştırma amacı taşıdığı şeklinde yorumlandı.

Bu hutbe, Diyanet'in toplumdaki imajını olumsuz etkileyebilir ve kurumun güvenilirliğini sorgulanır hale getirebilir. Ayrıca, hutbenin içeriği, farklı yaşam tarzlarına sahip bireyler arasında ayrışmaya neden olabilir ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebilir.

Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu tartışmalı hutbesi, toplumda büyük bir tepkiyle karşılandı. Hutbenin içeriği ve zamanlaması, kurumun itibarını zedeledi ve toplumla arasındaki mesafeyi açtı. Diyanet'in, toplumun gerçek sorunlarına çözüm üretmek yerine, gündemden uzak ve tartışmalı konularla meşgul olması, eleştirilere neden oldu. Bu durum, Diyanet'in gelecekteki çalışmalarında daha dikkatli ve hassas olması gerektiğinin önemli bir göstergesi oldu.