Fransa'dan Nükleer Skandal: Gerçekleri Gizlemek İçin 90 Bin Euro!
Dünya

Fransa'dan Nükleer Skandal: Gerçekleri Gizlemek İçin 90 Bin Euro!


27 May 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 05 June 2025

Fransa'nın 1960'lı ve 1970'li yıllarda Fransız Polinezyası'nda gerçekleştirdiği nükleer testlerin gerçek etkilerini gizlemek için yaklaşık 90 bin Euro harcadığı ortaya çıktı. Bu skandal, parlamentoda yapılan bir soruşturma sırasında ortaya çıkan belgelerle gün yüzüne çıktı. Fransa Atom Enerjisi Komisyonu'nun (CEA),kamuoyunu yanıltmak ve eleştirel araştırmaları itibarsızlaştırmak için sistematik bir kampanya yürüttüğü iddia ediliyor. Soruşturmacı gazetecilik kuruluşu Disclose tarafından elde edilen ve Le Monde ile The Guardian tarafından doğrulanan belgeler, olayın vahametini gözler önüne seriyor.

Nükleer Testlerin Karanlık Yüzü

Fransa'nın Pasifik Okyanusu'ndaki Fransız Polinezyası'nda gerçekleştirdiği nükleer testler, bölgede yaşayan insanlar ve çevre üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere sahip olduğu biliniyor. Bu testler sırasında ortaya çıkan radyasyonun, bölgedeki kanser vakalarını artırdığı ve genetik bozukluklara yol açtığı iddiaları uzun süredir tartışılıyor. Ancak Fransa hükümeti, bu iddiaları sürekli olarak reddetmiş ve testlerin etkilerinin abartıldığını savunmuştur.

Yeni ortaya çıkan belgeler ise, Fransa'nın bu konudaki tutumunun tamamen farklı olduğunu gösteriyor. Belgelerde, CEA'nın, nükleer testlerin etkilerini araştıran bilim insanlarına ve gazetecilere karşı bir karalama kampanyası yürüttüğü, kamuoyunu yanıltmak için sahte bilgiler yaydığı ve eleştirel yayınları engellemek için çeşitli yöntemler kullandığı belirtiliyor. Bu durum, Fransa'nın nükleer testler konusundaki şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine aykırı bir davranış sergilediğini açıkça ortaya koyuyor.

Karalama Kampanyasının Detayları

Disclose tarafından elde edilen belgelerde, CEA'nın karalama kampanyası için özel bir bütçe ayırdığı ve bu bütçeyi, kamuoyu araştırmaları yapmak, sahte haberler yaymak, sosyal medyada propaganda yapmak ve eleştirel yayınları finanse eden kuruluşlara baskı uygulamak gibi çeşitli amaçlarla kullandığı belirtiliyor. Belgelerde ayrıca, CEA'nın, nükleer testlerin etkilerini araştıran bilim insanlarını itibarsızlaştırmak için özel olarak eğitilmiş "uzmanlar" görevlendirdiği ve bu uzmanların, bilimsel verilere dayanmayan, yanıltıcı bilgiler yayarak kamuoyunu etkilemeye çalıştığı da ifade ediliyor.

Bu karalama kampanyasının, nükleer testlerin etkilerini araştıran bağımsız bilim insanlarının çalışmalarını engellediği ve kamuoyunun doğru bilgilere ulaşmasını zorlaştırdığı düşünülüyor. Ayrıca, bu kampanyanın, nükleer testlerden etkilenen insanların haklarını aramasını ve tazminat talep etmesini de zorlaştırdığı belirtiliyor.

Skandalın Ardından Gelecek Ne Getirecek?

Fransa'nın nükleer testlerin etkilerini gizlemek için yürüttüğü karalama kampanyasının ortaya çıkması, ülkede büyük bir infiale yol açtı. Birçok siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu, hükümeti şeffaflığa davet ederek, nükleer testlerin gerçek etkilerinin araştırılması ve mağdurlara tazminat ödenmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, CEA'nın yöneticilerinin görevden alınması ve karalama kampanyasına karışan kişilerin yargılanması da talep ediliyor.

  • Şeffaflık: Hükümetin tüm belgeleri kamuoyuyla paylaşması
  • Araştırma: Bağımsız bir komisyon kurulması
  • Tazminat: Mağdurlara adil tazminat ödenmesi
  • Hesap Verebilirlik: Sorumluların yargılanması

Bu skandal, Fransa'nın nükleer geçmişiyle yüzleşmesi ve gelecekte benzer hataların tekrarlanmasını önlemek için önemli bir fırsat sunuyor. Umarız, bu olay, nükleer testlerin etkilerinden zarar gören insanların sesinin duyulmasına ve haklarının korunmasına yardımcı olur.