İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği yoğun saldırılar, bölgedeki insani krizi derinleştirmeye devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın son açıklamasına göre, son 24 saat içinde İsrail saldırıları sonucu 20 kişi hayatını kaybetti ve 125 kişi yaralandı. Bu acı tablo, bölgedeki çatışmaların siviller üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Gazze'de Artan Can Kaybı
İsrail'in ateşkesi tek taraflı olarak bozduğu 18 Mart'tan bu yana Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı 2.799'a yükseldi. Aynı dönemde yaralananların sayısı ise 7.805 olarak kaydedildi. Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023'ten bu yana toplam can kaybının 52.928'e, yaralı sayısının ise 119.846'ya ulaştığını duyurdu. Bu rakamlar, Gazze'deki durumun vahametini açıkça ortaya koyuyor.
Gazze Şeridi, yaklaşık 2.3 milyon Filistinliye ev sahipliği yapıyor ve uzun yıllardır süren abluka nedeniyle zaten zorlu yaşam koşulları altında bulunuyor. İsrail'in yoğun saldırıları, bölgedeki altyapıyı tahrip ederken, sağlık hizmetlerine erişimi de önemli ölçüde kısıtlıyor. Hastaneler ve sağlık merkezleri, yaralılarla dolup taşarken, temel tıbbi malzemelerin eksikliği tedavi süreçlerini olumsuz etkiliyor.
Uluslararası Toplumun Tepkisi
Gazze'deki insani krize uluslararası toplumun tepkisi de giderek artıyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'i sivilleri koruma yükümlülüğünü yerine getirmeye ve orantısız güç kullanımından kaçınmaya çağırıyor. Ancak, şu ana kadar bu çağrılar, bölgedeki şiddetin durdurulması konusunda yeterli etkiyi göstermedi.
Uluslararası hukuk uzmanları, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının savaş suçları teşkil edebileceğini belirtiyor. Özellikle sivillerin hedef alındığı veya sivil altyapının tahrip edildiği durumlarda, uluslararası ceza hukuku kapsamında soruşturma açılması gerektiği vurgulanıyor.
Gazze'de Yaşananların Ardındaki Nedenler
Gazze'de yaşanan çatışmaların kökeninde, İsrail-Filistin sorununun çözümsüzlüğü yatıyor. 1948'de İsrail'in kurulmasıyla başlayan süreç, Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ve mülteci kamplarında yaşamaya mahkum edilmesine yol açtı. İsrail'in işgal altındaki topraklarda yasa dışı yerleşim birimleri inşa etmesi ve Filistinlilerin kendi devletlerini kurma çabalarını engellemesi, bölgedeki gerilimi sürekli olarak tırmandırıyor.
Hamas'ın Gazze'yi kontrol altına alması ve İsrail'e yönelik roket saldırıları düzenlemesi, İsrail'in bölgeye yönelik askeri operasyonlarının bahanesi olarak kullanılıyor. Ancak, uluslararası toplum, İsrail'in orantısız güç kullanımını ve sivillerin zarar görmesini eleştiriyor. Gazze'deki insani krizin çözümü için, İsrail ve Filistin arasında adil ve kalıcı bir barış anlaşması yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Gazze'de yaşanan can kayıpları ve insani kriz, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor. Ateşkesin sağlanması, insani yardımın ulaştırılması ve siyasi bir çözüm bulunması için tüm tarafların çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki şiddet sarmalı daha da derinleşecek ve daha fazla masum insan hayatını kaybedecektir.