Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen "Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi," kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait kültür varlıklarının vakıflara devredilebileceği iddiaları, tartışmaları alevlendirdi. Peki, bu kanun teklifi tam olarak ne anlama geliyor ve İBB'nin elindeki tarihi yapılar vakıflara mı geçecek?

Vakıflar Kanunu Neleri Değiştiriyor?

Kanun teklifi, aslında 10 farklı kanunda değişiklik öngörüyor. Bu değişikliklerin temel amacı, vakıf taşınmazlarının yönetimini düzenlemek ve turizm faaliyetlerine yönelik denetimleri sıkılaştırmak. Ancak, teklifin içeriğinde yer alan bazı maddeler, İBB'ye ait kültür varlıklarının vakıflara devredilmesinin önünü açabileceği yönünde yorumlara neden oluyor.

• Taşınmaz Yönetimi: Vakıflara ait taşınmazların yönetimiyle ilgili yeni düzenlemeler getiriliyor.
• Turizm Denetimleri: Turizm faaliyetlerine yönelik denetimler artırılıyor.
• Dijital Denetimler: Vakıfların dijital ortamdaki faaliyetleri de denetim kapsamına alınıyor.

İBB'nin Kültür Varlıkları Tehlikede mi?

Kanun teklifinin en çok tartışılan kısmı, İBB'nin mülkiyetinde veya sorumluluğunda bulunan tarihi yapıların vakıflara devredilme ihtimali. Bu durum, özellikle İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının korunması konusunda endişelere yol açıyor. İBB yetkilileri, kanunun bu şekilde uygulanması halinde, İstanbul'un tarihi dokusunun zarar görebileceğini ve kamu yararının zedelenebileceğini savunuyor.

Uzmanlar uyarıyor: Eğer bu kanun teklifi bu haliyle uygulanırsa, İBB'nin elindeki birçok tarihi yapı, vakıflara devredilebilir. Bu durum, hem yapıların restorasyonu ve korunması süreçlerini olumsuz etkileyebilir, hem de İstanbulluların bu yapılara erişimini zorlaştırabilir.

İstanbul, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, eşsiz bir şehir. Bu nedenle, şehrin tarihi ve kültürel mirasının korunması, sadece İstanbullular için değil, tüm dünya için büyük önem taşıyor. Vakıflar Kanunu ile ilgili tartışmaların odağında da işte bu hassasiyet yatıyor.

Bu kanun teklifinin kabulüyle, İBB'ye ait kültür varlıklarının geleceği belirsizliğe sürüklenirken, kamuoyunun ve ilgili kurumların bu konudaki hassasiyeti artarak devam ediyor. Umuyoruz ki, bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülür ve İstanbul'un tarihi mirası en iyi şekilde korunur.