İsrail'in Gazze Şeridi'nde yardım bekleyen sivillere yönelik gerçekleştirdiği son saldırı, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdi. Filistin resmi kaynaklarına göre, saldırıda 16 Filistinli hayatını kaybetti ve yaklaşık 100 kişi yaralandı. Bu acı olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik tepkileri artırdı.

Gazze'de Yardım Bekleyenlere Vahşet

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde, Netzarim Koridoru çevresindeki yardım dağıtım merkezi yakınlarında meydana gelen olayda, İsrail ordusu, yardım almak için bekleyen Filistinlileri hedef aldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yüzlerce Filistinli yardım merkezinin açılmasını beklerken, yoğun ateş altında kaldılar. Saldırı o kadar şiddetliydi ki, ilk yardım ekipleri olay yerine ulaşmakta dahi zorlandı. Bu durum, ölü ve yaralı sayısının artmasına neden oldu.

Bu saldırı, İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik ilk saldırısı değil. Daha önce de yardım bekleyen Filistinliler hedef alınmış, birçok masum insan hayatını kaybetmişti. Bu tür olaylar, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığı ve sivilleri koruma yükümlülüğünü yerine getirmediği yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.

"Ölüm Tuzakları" İddiası ve İnsani Yardım Krizi

İsrail'in Gazze'ye yönelik uyguladığı abluka ve yardım girişlerine getirdiği kısıtlamalar, bölgedeki insani durumu giderek kötüleştiriyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, Gazze'ye yeterli miktarda yardım ulaştırılamadığını ve bölgedeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirtiyor. Özellikle 27 Mayıs'tan bu yana, BM ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" aracılığıyla yapılan sözde yardımlar, Filistinli gruplar tarafından "ölüm tuzakları" olarak nitelendiriliyor. Hamas, bu sistemin güvenilir olmadığını ve İsrail'in farklı amaçlar güttüğünü savunuyor.

Gazze'ye giriş sağlayan kara sınır kapılarının kapalı tutulması ve yardım taşıyan kamyonların geçişine izin verilmemesi, insani krizi daha da derinleştiriyor. Oysa Gazze'nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor. Bu durum, uluslararası toplumun İsrail'e baskı yapması ve yardım girişlerinin serbest bırakılmasını sağlaması gerektiğini açıkça gösteriyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve uyguladığı abluka, bölgedeki insani durumu felaket boyutuna ulaştırmış durumda. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı'nın ateşkes çağrılarına rağmen, İsrail'in saldırıları aralıksız devam ediyor. Bu durum, uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde devreye girmesi ve İsrail'i uluslararası hukuka uymaya zorlaması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan insanlık dramı daha da derinleşecek ve masum sivillerin hayatı tehlikeye girmeye devam edecektir.