İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Gaziosmanpaşa Belediyesi'ndeki başkan vekili seçimiyle ilgili yaptığı yorumlar dikkat çekti. Çömez, tutuklu CHP'li başkan Hakan Bahçetepe'nin yerine AK Partili Eray Karadeniz'in seçilmesine tepki göstererek, seçimin hukuki boyutuna değil, ahlaki ve demokratik teamüllere uygunluğuna vurgu yaptı.

Çocuk İşçiliği ve Çocuk Suçları Alarm Veriyor

Çömez, konuşmasına 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'ne değinerek başladı. Çocuk suçlarındaki artışa dikkat çeken Çömez, "Çocuk suçlarında büyük bir artış var. 537 bin 583 çocuğun bir önceki yıl maalesef suça karıştığı veya bir şekilde adli kurumlarla, kolluk kuvvetleriyle tanıştığı ortaya çıktı. Bunlardan 178 bin 834'ü bizzat suça sürüklenmiş yavrularımız," dedi. Bu çarpıcı rakamlar, Türkiye'deki çocukların karşı karşıya olduğu tehlikeleri gözler önüne seriyor.

Çömez, çocuk istismarı konusundaki vahim tabloyu da şu sözlerle aktardı: "26 bin çocuk maalesef bu güzel ülkede bir yılda cinsel istismara maruz kaldı ki bu çok korkunç bir rakam. Dünyanın hiçbir yerinde rastlayamayacağımız kadar vahim ve korkunç bir rakam." Bu durum, çocukların korunması konusunda acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Çocuk ölümlerindeki artışın da altını çizen Çömez, "0-5 yaş arası çocuk ölümlerinde maalesef yüzde otuzluk bir artış söz konusu. Bunun da temel sebebi maalesef açlık, ilgisizlik ve yetersizlik," ifadelerini kullandı.

Gaziosmanpaşa Seçimi: Hukuki mi, Ahlaki mi?

Çömez'in açıklamalarının en çok dikkat çeken kısmı ise Gaziosmanpaşa Belediyesi'ndeki başkan vekili seçimiyle ilgiliydi. Tutuklu bulunan CHP'li Hakan Bahçetepe'nin yerine AK Partili Eray Karadeniz'in seçilmesini eleştiren Çömez, "Hukuku uygun ama ahlaka, demokratik teamüllere uygun değil," dedi. Bu sözler, seçim sürecinin meşruiyeti ve etik değerler üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Çömez, bu türden uygulamaların siyasi etik açısından kabul edilemez olduğunu ve demokrasinin temel prensiplerine aykırı olduğunu savundu.

Turhan Çömez'in açıklamaları, Türkiye'deki çocukların yaşadığı sorunlara ve siyasi arenadaki etik tartışmalara ışık tutuyor. Çocuk suçlarındaki artış, çocuk istismarı ve çocuk ölümleri gibi acı gerçekler, toplum olarak daha duyarlı ve sorumlu davranmamız gerektiğini gösteriyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi'ndeki seçim tartışması ise, siyasi süreçlerde hukukun yanı sıra ahlaki değerlerin de gözetilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Umuyoruz ki, bu türden açıklamalar, ilgili kurumları ve kamuoyunu harekete geçirerek daha adil ve yaşanabilir bir Türkiye'nin inşasına katkı sağlar.