Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Millî Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı Adası kararı gündemden düşmüyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bu tartışmalı konuya cesur bir yorum getirdi. Hakan, CHP'nin komisyondan ayrılma kararını eleştirirken, terörle mücadelede kararlılık mesajı vererek, "Gerekirse Kandil'e bile gidilir" dedi.

İmralı Tartışmaları ve Ahmet Hakan'ın Çıkışı

TBMM'de kurulan komisyonun, PKK hükümlüsü Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya heyet gönderme kararı, siyasi arenada ve medyada geniş yankı uyandırdı. AK Parti, MHP, DEM Parti, TİP ve EMEP'in desteklediği bu karara CHP, oylamanın kapalı yapılması nedeniyle tepki gösterdi. Ahmet Hakan ise, CHP'nin bu tutumunu "cesaret eksikliği" olarak değerlendirdi.

Hakan, köşe yazısında, terörle mücadelede atılacak her adımın önemli olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Eğer terör belasından kurtuluşa milim katkı sağlayacaksa, Eğer PKK’nın bitişini sağlamaya azıcık bir ivme kazandıracaksa, Eğer Suriye’de Türkiye’nin istediği gelişmelere minicik de olsa etkisi olacaksa… Bırakın İmralı’yı, Kandil’e bile gidilir."

Bu sözler, Hakan'ın terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğunu ve çözüm için her türlü olasılığın değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü gösteriyor.

CHP'nin Tavrı ve Eleştiriler

CHP'nin İmralı Komisyonu'ndan ayrılma kararı, farklı kesimlerden eleştirilere neden oldu. Ahmet Hakan da bu eleştirilere katılarak, CHP'nin sürece dahil olmamasının terörle mücadeleye zarar verebileceğini savundu. Hakan, CHP'nin daha yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti.

CHP'nin bu kararı almasındaki temel gerekçe, oylamanın kapalı yapılmasıydı. Ancak, Hakan gibi bazı yorumcular, bu gerekçenin yeterli olmadığını ve CHP'nin daha cesur bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin Terörle Mücadelesi ve Olası Gelişmeler

Türkiye'nin terörle mücadelesi, uzun yıllardır devam eden ve büyük fedakarlıklar gerektiren bir süreç. Bu süreçte, farklı yöntemler denenmiş ve farklı stratejiler uygulanmıştır. Ahmet Hakan'ın "Kandil'e bile gidilir" çıkışı, terörle mücadelede yeni bir sayfa açılmasına yönelik bir öneri olarak değerlendirilebilir.

Ancak, bu tür bir adımın atılması, beraberinde birçok riski de getirebilir. Kandil'e gidilmesi, terör örgütü PKK ile doğrudan müzakere anlamına gelebilir ki bu durum, kamuoyunda farklı tepkilere yol açabilir. Ayrıca, bu tür bir adımın başarıya ulaşma garantisi de bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, Ahmet Hakan'ın bu cesur çıkışı, Türkiye'nin terörle mücadele stratejileri konusunda yeni bir tartışma başlatmış durumda. Önümüzdeki günlerde, bu konunun siyasi arenada ve medyada daha da detaylı bir şekilde ele alınması bekleniyor.