Aksaray'da yaşanan kan donduran olayda, boşanma aşamasında olduğu eşinin ağabeyini bıçaklayan ve annesini silahla yaralayan M.Ö., dehşet saçtı. Olayın ardından genç kadın Hatice Öztürk, can güvenliğinden endişe ettiğini belirterek yardım istedi.
Boşanma Süreci Kabusa Döndü
6 yıl önce evlendiği M.Ö. ile evliliklerinin 4. yılında şiddetli geçimsizlik yaşayan Hatice Öztürk (26), 2 çocuğuyla birlikte şiddet gördüğü gerekçesiyle boşanma davası açtı. İki yıldır süren dava sürecinde boşanmak istemeyen M.Ö., Hatice Öztürk ve ailesini sürekli olarak tehdit etti. Aile, defalarca şikayetçi olmasına rağmen bir çözüm bulamadı.
2023 yılında M.Ö., tehdit ve küfürlerle yetinmeyip boşanma aşamasındaki eşinin abisi Alparslan Erbeden'i (30) bıçaklayarak yaraladı. Hastanede tedavi gören Erbeden taburcu olduktan sonra bile M.Ö.'nün tehditleri devam etti. Hatice Öztürk, eşine yönelik uzaklaştırma kararı aldırmasına rağmen M.Ö., bu karara da uymadı ve ailenin korkulu rüyası haline geldi.
Kayınvalideye Silahlı Saldırı
Bıçaklama olayından iki sene sonra, M.Ö. bu kez kayınvalidesi Zübeyde Demiraslan'ı (52) hedef aldı. Kızı Hatice Öztürk ve torunlarıyla birlikte pazardan evine dönen Demiraslan, M.Ö.'nün silahlı saldırısına uğradı. Sağ ve sol bacağına isabet eden iki kurşunla yaralanan Demiraslan, hastaneye kaldırıldı. 2,5 saat süren ameliyatın ardından hayati tehlikeyi atlatan Demiraslan, bu kez kızıyla birlikte yaşama endişesine kapıldı.
"Canımdan Endişe Ediyorum, Yardım Edin!"
Olayın ardından büyük bir korku yaşayan Hatice Öztürk, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
Artık sokağa çıkmaya korkuyorum, canımdan endişe ediyorum. Lütfen bana yardım edin. Bu adamın beni ve ailemi rahat bırakmayacağından eminim.
Hatice Öztürk ve ailesi, yetkililerden yardım beklerken, M.Ö.'nün yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Şiddetin Toplumsal Etkileri
Bu üzücü olay, aile içi şiddetin ve kadına yönelik şiddetin toplum üzerindeki derin etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmek, toplumun her kesiminin sorumluluğundadır. Bu tür olayların önüne geçmek için farkındalık yaratmak, eğitim vermek ve gerekli yasal düzenlemeleri yapmak büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, şiddet sadece fiziksel değil, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla da mağdurların hayatlarını karartabiliyor. Bu nedenle, şiddet mağdurlarına destek olmak, onların yanında yer almak ve gerekli mekanizmaları harekete geçirmek hayati önem taşıyor.
