
CHP'li Belediyelerden Skandal! Arıtma Tesisleri Neden Yok?
Marmara Denizi'nde yaşanan kirlilik krizi giderek derinleşirken, CHP'li belediyelerin sorumluluğu tartışma konusu oldu. İddialara göre, Marmara Denizi'ne kıyısı olan CHP'li belediyeler, imza altına alarak taahhüt ettikleri ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini 3 yıldır kurmadılar. Bu durum, denizdeki kirliliğin artmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden oluyor.
Arıtma Tesisleri Neden Kurulmuyor?
CHP'li belediyelerin arıtma tesisi kurmama gerekçesi henüz netlik kazanmış değil. Ancak, uzmanlar bu durumun maliyet, bürokratik engeller ve siyasi irade eksikliği gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtiyorlar. Arıtma tesislerinin kurulmaması, sadece Marmara Denizi'ni değil, aynı zamanda bölgedeki turizmi, balıkçılığı ve insan sağlığını da olumsuz etkiliyor.
- Maliyet: Arıtma tesislerinin kurulumu ve işletilmesi yüksek maliyetli olabilir.
- Bürokratik Engeller: İzin süreçleri ve diğer bürokratik işlemler zaman alabilir.
- Siyasi İrade Eksikliği: Belediyelerin çevre sorunlarına yeterince önem vermemesi.
Marmara Denizi Alarm Veriyor
Marmara Denizi'nde yaşanan kirlilik, deniz canlılarının ölümüne, su kalitesinin düşmesine ve kötü kokulara neden oluyor. Uzmanlar, kirliliğin önlenmemesi durumunda, Marmara Denizi'nin "ölü deniz" haline gelebileceği uyarısında bulunuyorlar. Bu durum, sadece Türkiye için değil, tüm bölge için büyük bir çevre felaketi anlamına geliyor.
Deniz kirliliğinin artmasıyla birlikte, balık popülasyonunda da ciddi azalmalar yaşanıyor. Balıkçılar, avlanma bölgelerinin kirlenmesi nedeniyle geçim kaynaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Ayrıca, kirlilik nedeniyle deniz ürünlerinin tüketimi de riskli hale geliyor.
Çözüm Ne?
Marmara Denizi'ndeki kirliliğin önlenmesi için acil önlemler alınması gerekiyor. Öncelikle, CHP'li belediyelerin taahhüt ettikleri arıtma tesislerini bir an önce kurmaları gerekiyor. Ayrıca, sanayi tesislerinin atıklarını denize deşarj etmelerinin önüne geçilmesi, tarım ilaçlarının kullanımının azaltılması ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması da büyük önem taşıyor.
Çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, CHP'li belediyelere ve hükümete çağrıda bulunarak, Marmara Denizi'nin kurtarılması için somut adımlar atılmasını istiyorlar. Aksi takdirde, bu eşsiz denizimizin geri dönülmez bir şekilde zarar göreceği ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakılamayacağı belirtiliyor.