ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkiler, uzun yıllar süren iş birliğinin ardından kritik bir dönemece giriyor. Derinleşen ekonomik rekabet, iki ülke arasındaki bağları kopma noktasına getirirken, Çin'in yükselişi ve ABD'nin bu duruma karşı aldığı önlemler, küresel ekonomiyi derinden etkiliyor.
Çin'in Ekonomik Dönüşümü
1949'da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti'nin ardından uzun yıllar boyunca ABD ile ticaret yapmayan Çin, 1970'lerin sonlarında Deng Xiaoping liderliğinde ekonomik reform sürecine girdi. Devlet kontrolünün azaltılması ve özel sektörün teşvik edilmesiyle birlikte, Çin ekonomisi hızla büyümeye başladı. 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katılmasıyla bu büyüme daha da ivme kazandı. Ucuz iş gücü sayesinde ABD'li şirketler, Çin'i üretim üssü olarak kullanmaya başladı. Ancak, devlet destekli kalkınma modeli ve sübvansiyonlar, ABD'li şirketlerin rekabet gücünü zamanla azalttı.
Çin'in ekonomik büyüklüğü 17 trilyon doları aşarken, ülke kaynaklarını düşük kaliteli üretimden ileri teknolojiye kaydırmaya başladı. Yapay zeka, çip üretimi, robot teknolojileri gibi alanlarda önemli yatırımlar yapılıyor. Huawei ve BYD gibi Çinli şirketler, ABD'li rakipleriyle rekabet ederken, gelirlerinin önemli bir kısmını yurt dışından elde ediyor.
ABD'nin Endişeleri ve Ticaret Savaşı
ABD yönetimi, Çin'in yükselişiyle birlikte artan iş kayıpları, ulusal güvenlik endişeleri ve döviz manipülasyonu gibi riskler konusunda giderek daha fazla endişelenmeye başladı. Özellikle dış ticaret açığının son 25 yılda 6 kattan fazla artması, ABD'yi harekete geçirdi. Donald Trump'ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı, iki ülke arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı. Trump, Çin'e karşı yüksek gümrük vergileri uygulayarak, Amerikan ekonomisini korumayı hedefledi. Ancak, bu durumun kısa vadede Amerikalı tüketicilere fiyat artışı olarak yansıyacağı öngörülüyor.
Köşeye Sıkışan Çin Daha mı Tehlikeli?
Ekonomist Erdoğan Turan'a göre, Trump'ın başlattığı ticaret savaşının ABD açısından istenmeyen sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor. Turan, "Yüksek gümrük vergileri, Çin ekonomisine zarar vermek amacıyla yapıldı. Ancak bu vergiler, Çin’in teknolojik gelişimini durdurmak bir yana, onu daha da hızlandırıyor. Tarih boyunca büyük teknolojik sıçramalar, rahat dönemlerde değil; kriz zamanlarında yaşanmıştır" diyor. Turan, köşeye sıkışmış ve motive olmuş bir Çin'in daha tehlikeli olabileceğini vurguluyor.
- Çin'in teknolojiye yaptığı yatırımlar artıyor.
- ABD'nin ticaret açığı büyüyor.
- Ticaret savaşının etkileri henüz tam olarak kestirilemiyor.
Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının küresel ekonomi üzerindeki etkileri belirsizliğini koruyor. Çin'in teknolojik atılımı ve ABD'nin korumacı politikaları, önümüzdeki dönemde dünya ticaretini şekillendirecek önemli faktörler olacak. Köşeye sıkışan Çin'in nasıl bir strateji izleyeceği ise merak konusu.