
Eğitim-Sen'den Bakan Tekin'e ŞOK Karne: Sıfır!
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen),2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın sona ermesiyle birlikte Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in karnesini hazırladı. Eğitimciler, Bakan Tekin'e yıl sonu notu olarak "sıfır" verdi. Bu kararın arkasındaki nedenler ve eleştiriler oldukça dikkat çekici.
Eğitim Sen'den Sert Eleştiriler
Eğitim Sen Ankara Şubesi ve Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Ankara Şubeleri, Eğitim Bakanlığı önünde yaptıkları açıklamada, Bakan Tekin'in karnesini kamuoyuyla paylaştı. Karnede, Bakanlığın 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı'nda:
- Tarikat ve cemaat yapılarıyla iş birliğini derinleştirdiği,
- Cinsiyetçi, milliyetçi, dogmatik müfredatları dayattığı,
- Eğitim emekçilerini sefalete mahkum ettiği,
- Anadilde eğitim hakkını yok saydığı belirtildi.
Açıklamada sık sık "Tarikata değil öğretmene saygı" ve "Laik bilimsel anadilde eğitim" sloganları atıldı. Bu eleştiriler, eğitim sisteminin mevcut durumu ve geleceği hakkında ciddi endişeler taşıdığını gösteriyor.
Zorunlu Din Dersi ve Anadilde Eğitim Hakkı Vurgusu
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı hareket ettiğini ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi'nin zorunlu din dersleri ile ilgili kararlarının ihlal edildiğini belirtti. Irmak, "Eğitim sisteminin bütün kademelerinde pozitif bilimin tüm öğelerini içinde bulunduran, çağdaş ve bilimsel ilkelere dayanan, gerçek bir laiklik anlayışı temelinde yükselen bir yapının oluşturulması ve bu anlamda öncelikler zorunlu din dersi uygulamasından derhal vazgeçilmelidir" dedi.
Anadilde eğitim hakkının önemine de dikkat çeken Irmak, "Anadilinde eğitim, eğitim biliminin en temel ilkelerinden birisidir. Bir ülkenin gelişmişliği ve kültürel zenginliği açısından önemli olan, ekonomik ve toplumsal başarı sağlamak, dilsel ve kültürel zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasının olanaklarını yaratmaktır" diye konuştu. Bu ifadeler, eğitimde çeşitliliğin ve kültürel zenginliğin korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Eğitimdeki Sorunların Çözümü İçin Öneriler
Irmak, eğitimdeki sorunların giderilmesi için şu önerileri sıraladı:
- Eğitim hakkı vazgeçilemez, devredilemez bir kamu hakkıdır. Her çocuğun eşit, parasız, nitelikli, laik, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitime erişimi güvence altına alınmalıdır.
- Yoksul ailelerin çocuklarına yönelik sosyo-ekonomik destek programları yaygınlaştırılmalı (burs, ulaşım, ücretsiz yemek, kırtasiye ve benzeri).
- Anadilinde eğitim hakkı tanınmalı, çok dilli eğitim modelleri hayata geçirilmelidir.
- Kız çocuklarının eğitime katılımı için yerel düzeyde özel programlar oluşturulmalı, çocuk yaşta evlilikler kesinlikle yasaklanmalıdır.
- Mülteci ve engelli çocuklara yönelik özel destek birimleri kurulmalı, öğretmenler bu alanlarda eğitilmelidir.
- Müfredat kapsayıcı, çoğulcu ve cinsiyet eşitliğini gözeten bir biçimde yeniden yapılandırılmalıdır.
- Kamusal eğitim anayasal güvence altına alınmalı, özel okul teşvikleri kaldırılmalıdır.
Bu öneriler, eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsel yaklaşımın önemini vurgulayarak, geleceğe yönelik daha iyi bir eğitim sistemi oluşturulması için atılması gereken adımları gösteriyor.
Eğitim Sen'in Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e verdiği "sıfır" notu, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Bu durum, eğitim sistemindeki sorunların ne kadar derin olduğunu ve acil çözümler gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğitimcilerin bu sert eleştirileri ve çözüm önerileri, Türkiye'deki eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve daha iyi bir gelecek için adımlar atılması açısından büyük önem taşıyor.