Fahrettin Dede'nin kaleminden, Doç. Dr. Elif Kaya'nın ani vefatı üzerine bir anma yazısı. Elif Hoca'nın hayatı, çalışmaları ve ardında bıraktığı derin izler bu yazıda.
Elif Hoca: Bir Medeniyet İnsanı
Doç. Dr. Elif Kaya, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda medeniyet değerlerine bağlı, estetik anlayışı yüksek bir insandı. Ailesinin desteğiyle Ankara'nın seçkin okullarında okudu ve Hacettepe Üniversitesi'nden başarıyla mezun oldu. Akademik kariyerine hızlı bir başlangıç yaparak yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Çalışmalarında titiz ve özveriliydi. Sosyoloji alanında da lisans eğitimi alarak araştırmalarını daha da derinleştirdi.
Taşra üniversitesinde olmasına rağmen, ekibiyle birlikte önemli projelere imza attı ve nitelikli makaleler yayınladı. Sağlık yönetiminde "şifa", "hekimlik kültürü" ve "merhamet" gibi kavramları ön plana çıkararak medeniyetimizin değerlerini merkeze aldı. Kovid-19 pandemisi, obezite, internet bağımlılığı gibi güncel konulara da duyarlılıkla yaklaştı.
Elif Hoca, "iyilik, güzellik ve nitelik inşa etme çabası" olarak tanımladığı Isparta Okulu'nun kurucularından biriydi. Bu okul, onun vizyonunu ve değerlerini yansıtan bir platform oldu.
Hayatlara Dokunan Bir Çalıkuşu
Elif Hoca, hızlı ve dolu bir hayat yaşadı. Genç yaşta doçent unvanını aldı. Okumak, yazmak, film izlemek ve şiir dinlemekten hoşlanırdı. Farklı kültürleri keşfetmek için seyahat ederdi. Fotoğraf çekmek de onun için ayrı bir tutkuydu. Ancak en önemlisi, etrafındaki insanların hayatlarına dokunmayı başarmasıydı. Öğrencilerine evini açar, onlarla dostluk kurar, maddi ve manevi destekler vererek onları motive ederdi.
Kendi bağlamında bir Çalıkuşu misali etrafındaki pek çok insanın hayatına dokundu. Öğrenci arkadaşlarına evini açtı, onlarla dostluk bağları kurdu. Kimi zaman maddi, kimi zaman manevi desteklerle insanları motive etti.
Mücadelenin İçindeki Elif Hoca
Elif Hoca, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda karakteri ve duruşuyla da öne çıkıyordu. Aşırı politik olmamasına rağmen, Türkiye'nin zorlu dönemlerinde mücadele etmekten çekinmedi. Başörtüsü yasağının mağdurlarından biri olarak, kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü için mücadele etti. 2013'te başörtüsü özgürlüğü için mücadele verdi. 2025 yılında Türkiye üniversitelerinde halen başörtüsü karşıtı akademisyenler olduğu düşünüldüğünde bu kıymetlidir.
FETÖ ile mücadelenin en yoğun yaşandığı dönemde, çalıştığı üniversitede FETÖ'ye karşı durdu. 15 Temmuz darbe girişiminde akademisyen arkadaşlarıyla birlikte meydanlardaydı ve demokrasi nöbetleri tuttular. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen Şehitler ve Demokrasi Mitingi'ne büyük bir coşkuyla katıldı.
Son sosyal medya paylaşımlarında Gazze ve Filistin davasını savundu. Bir ilim yolculuğu dönüşünde yaşanan bir olay sonrası geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Dâr-ı ukbâda şühedâ zümresinden muamele görmesini niyaz ediyoruz. Oğlu, eşi ve anne-babasına Mevlâ’dan sabr-ı cemil diliyoruz.
Elif Hoca'nın vefatı, sevenleri için büyük bir kayıp olsa da, ardında bıraktığı eserler, değerler ve anılar yaşamaya devam edecek. Onun örnek kişiliği ve çalışmaları, gelecek nesillere ilham kaynağı olacaktır.
