Erdoğan'ın KKTC Ziyareti: Rum Kesimi Alarmda! Neler Oluyor?
Gündem

Erdoğan'ın KKTC Ziyareti: Rum Kesimi Alarmda! Neler Oluyor?


03 May 20255 dk okuma16 görüntülenmeSon güncelleme: 17 September 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gerçekleştirdiği son ziyaret ve beraberinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi'nin açılışı, güneydeki Rum basınında geniş ve yankı uyandıran bir şekilde yer aldı. Bu ziyaret, Kıbrıs adasındaki siyasi gerilimleri tırmandırırken, Rum tarafında çeşitli endişelere yol açtı. Peki, Erdoğan'ın bu ziyareti neden bu kadar önemli ve Rum tarafı neden bu kadar tedirgin?

Ziyaretin Önemi ve Zamanlaması

Erdoğan'ın KKTC ziyareti, Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkına olan desteğini bir kez daha vurgulaması açısından büyük önem taşıyor. Ziyaretin zamanlaması da dikkat çekici. Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusundaki anlaşmazlıkların ve Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün devam ettiği bir dönemde gerçekleşmesi, ziyarete ayrı bir anlam yüklüyor.

Ziyaret kapsamında açılan yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ise, KKTC'nin devlet olma yolundaki kararlılığının bir sembolü olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin bu projeye verdiği destek, KKTC'nin uluslararası alandaki tanınma çabalarına önemli bir katkı sağlıyor.

Rum Basınında Yankıları

Erdoğan'ın KKTC ziyareti, Rum basınında geniş yer buldu. Birçok gazete, televizyon ve internet sitesi, haberi manşetten duyurdu. Rum medyasında yer alan yorumlarda, ziyaretin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik umutları azalttığı ve Türkiye'nin adadaki etkisini artırma çabası olarak görüldüğü belirtiliyor. Ayrıca, yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi'nin açılışı, "provokasyon" olarak nitelendiriliyor ve Türkiye'nin Kıbrıs'taki emellerine hizmet ettiği iddia ediliyor.

Türkiye'nin Kıbrıs Politikası

Türkiye, Kıbrıs meselesinde her zaman adil ve kalıcı bir çözümden yana olduğunu vurguluyor. Türk tarafı, adadaki iki halkın eşit haklara sahip olduğu ve çözümün ancak bu temel üzerinde mümkün olabileceğini savunuyor. Türkiye, KKTC'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek vererek, Kıbrıs Türk halkının refahını artırmaya çalışıyor. Ayrıca, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının adil bir şekilde paylaşılması gerektiğini ve bu konuda uluslararası hukuka uygun çözümler bulunması gerektiğini belirtiyor.

Kıbrıs Sorununda Son Durum

Kıbrıs sorunu, 1960'lı yıllardan bu yana çözülemeyen bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yürütülen müzakerelerden henüz bir sonuç alınamadı. Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ve maksimalist talepleri, çözümün önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Türkiye ve KKTC, adada iki devletli bir çözümün artık kaçınılmaz olduğunu savunurken, Rum tarafı ise federasyon temelinde bir çözümde ısrar ediyor. Bu farklı yaklaşımlar, Kıbrıs sorununun yakın gelecekte çözülmesinin zor olduğunu gösteriyor.

Gelecekte Neler Beklenebilir?

Erdoğan'ın KKTC ziyareti, Kıbrıs meselesindeki mevcut durumu daha da karmaşık hale getirdi. Rum tarafının tepkileri ve Türkiye'nin kararlı duruşu, adadaki gerilimin artabileceğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusundaki rekabetin de etkisiyle, Kıbrıs sorununun daha da derinleşmesi ve uluslararası alanda daha fazla tartışılması bekleniyor. Ancak, Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkının haklarını koruma konusundaki kararlılığı ve KKTC'nin devlet olma yolundaki ilerleyişi, adadaki dengeleri değiştirecek önemli faktörler olmaya devam edecek.