Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),Mayıs 2025 dönemine ait hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven endekslerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, tüm sektörlerde bir önceki aya kıyasla belirgin bir yükseliş gözlemlendi. Bu artış, ekonomideki genel iyileşme beklentilerini destekler nitelikte.

Hizmet Sektöründe Güven Tavan Yaptı

Hizmet sektörü güven endeksi, Mayıs ayında %0,9 oranında artarak 110,5 değerine ulaştı. Bu yükselişte, turizm sektöründeki canlanma ve yaz aylarının etkisiyle artan tüketim harcamalarının rolü büyük. Sektör temsilcileri, önümüzdeki aylarda da bu olumlu trendin devam edeceğini öngörüyor.

• Turizmdeki canlanma
• Tüketim harcamalarındaki artış
• Yaz aylarının etkisi

Hizmet sektöründeki bu olumlu gelişmeler, istihdam piyasasına da yansıyarak yeni iş imkanlarının oluşmasına katkı sağlayabilir.

Perakende Ticarette Yüzler Gülüyor

Perakende ticaret sektörü güven endeksi de Mayıs ayında %0,6 oranında artış göstererek 111,2 değerini aldı. Bu artış, özellikle giyim, gıda ve elektronik eşya sektörlerinde gözlemlendi. Tüketicilerin alım gücündeki artış ve Ramazan Bayramı öncesindeki alışveriş yoğunluğu, perakende sektöründeki güveni artırdı.

Ancak, bazı uzmanlar, enflasyonun hala yüksek seviyelerde seyretmesinin, önümüzdeki aylarda perakende sektörünü olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.

İnşaat Sektörü Umutlandı

İnşaat sektörü güven endeksi, diğer sektörlere kıyasla daha belirgin bir artış göstererek %3,9 oranında yükseldi ve 88,4 değerine ulaştı. Bu artışta, konut kredisi faizlerindeki düşüş ve hükümetin sektöre yönelik teşvikleri etkili oldu. Sektör temsilcileri, özellikle kentsel dönüşüm projelerinin hızlanmasıyla birlikte inşaat sektöründeki büyümenin devam edeceğini belirtiyor.

Ancak, artan inşaat maliyetleri ve işgücü sıkıntısı, sektörün önündeki önemli engeller olarak görülüyor.

Mayıs ayında açıklanan güven endekslerindeki artış, Türkiye ekonomisi için olumlu bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Özellikle hizmet ve perakende ticaret sektörlerindeki yükseliş, tüketim harcamalarındaki artışın bir göstergesi olarak kabul ediliyor. İnşaat sektöründeki toparlanma ise, ekonomideki genel büyüme beklentilerini destekliyor. Ancak, enflasyonun yüksek seyretmesi ve küresel ekonomideki belirsizlikler, önümüzdeki dönemde dikkatle takip edilmesi gereken risk faktörleri olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, sürdürülebilir bir büyüme için yapısal reformların hayata geçirilmesi ve enflasyonla mücadelede kararlı adımlar atılması büyük önem taşıyor.