28 Nisan 2025 Pazartesi

Hayri Demir'e Şok Ceza! Gazeteciliğe Ağır Darbe Mi?

Gazeteci Hayri Demir'e verilen hapis cezası, basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sekiz yıldır süren yargılama sonucunda Demir, "örgüt propagandası yapmak" suçundan mahkum edildi. Bu karar, gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesi olarak değerlendiriliyor ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Gazeteci Hayri Demir'e Hapis Cezası

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) aktardığı bilgilere göre, gazeteci Hayri Demir'in sekiz yıldır devam eden davasında karar çıktı. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Demir'i "örgüt üyeliği" suçlamasından beraat ettirirken, "basın yoluyla örgüt propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Demir, 2017 yılında Suriye'de yaptığı gazetecilik çalışmaları sırasında çektiği görüntülerin bulunduğu harici disk nedeniyle yargılanıyordu.

Duruşmaya Demir ve avukatı Ercan İpekçi'nin yanı sıra DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ile MLSA gözlemcisi de katıldı. Demir, savunmasında gazeteciliğin yargılandığını vurgulayarak, "Suriye'de yalnızca mesleki faaliyet yürüttüm. Bunun dışında herhangi bir faaliyetim olmadı. Tüm duruşmalara katıldım. Bu dava gazetecilik faaliyetim nedeniyle açıldı" dedi.

Mahkeme Kararı ve Gerekçesi

Mahkeme, Demir'in "örgüt üyeliği" suçlamasına ilişkin yeterli delil bulunmadığını belirterek beraatine karar verdi. Ancak savcılığın esas hakkındaki mütalaasını büyük ölçüde kabul eden mahkeme heyeti, Demir'i basın yoluyla örgüt propagandası yapmak suçundan mahkum etti. Kararın istinaf mahkemesine taşınacağı belirtildi.

Peki, bu kararın ardında yatan gerekçeler neler? İşte mahkemenin dikkate aldığı bazı unsurlar:

  • Demir'in Suriye'deki gazetecilik faaliyetleri sırasında elde ettiği görüntüler
  • Bu görüntülerin yayınlanma şekli ve içeriği
  • Mahkemenin, bu yayınların "örgüt propagandası" niteliği taşıdığına kanaat getirmesi

Basın Özgürlüğü ve Yargı Kararları

Hayri Demir'e verilen bu ceza, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusundaki endişeleri artırdı. Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanması, otosansüre yol açabileceği ve kamuoyunun haber alma hakkını kısıtlayabileceği yönünde eleştirilere neden oluyor. Basın özgürlüğü savunucuları, bu tür davaların gazetecilik faaliyetlerini engellemeye yönelik bir araç olarak kullanıldığını savunuyor.

Türkiye'de basın özgürlüğü, Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak, uygulamada bu özgürlüğün çeşitli şekillerde kısıtlandığı görülmektedir. Özellikle terörle mücadele yasaları, gazetecilerin haber yapma özgürlüğünü olumsuz etkileyebilmektedir. Bu yasalar, gazetecilerin bilgi kaynaklarına erişimini zorlaştırmakta ve haber içeriklerini sınırlayabilmektedir.

Sonuç olarak, Hayri Demir'e verilen hapis cezası, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularındaki tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Bu tür davaların, gazetecilerin mesleki faaliyetlerini icra etmelerini zorlaştırdığı ve kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgiye erişimini engellediği düşünülmektedir. Kararın istinaf sürecinde nasıl bir sonuç vereceği ise merakla beklenmektedir.

İlgili Haberler