
İsrail'den Skandal! Sumud Filosu'na Namaz Engeli İddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Küresel Sumud Filosu'na yönelik saldırısı ve Türk vatandaşlarının alıkonulmasıyla ilgili soruşturmayı derinleştiriyor. Aktivistler, savcılığa verdikleri ifadelerde çarpıcı detaylar paylaştı.
İsrail'in Sumud Filosu'na Saldırısı ve Türk Aktivistlerin Alıkonulması
İsrail güçlerinin 1 Ekim'de gerçekleştirdiği saldırıda, uluslararası sularda seyreden Sumud Filosu hedef alındı. Filoda bulunan Türk aktivistler, alıkonularak İsrail'e götürüldü. Türkiye'ye dönen aktivistler, yaşadıklarını savcılığa anlattı.
Aktivistlerin ifadelerine göre, İsrail askerleri tarafından kötü muameleye maruz kaldılar. En dikkat çekici iddia ise namaz kılmalarının engellenmesi oldu. Aktivistler, dini vecibelerini yerine getirmelerine izin verilmediğini belirttiler.
Aktivistlerin Savcılık İfadeleri: Yaşananlar Ortaya Çıktı
Savcılık, aktivistlerin ifadelerini titizlikle değerlendiriyor. İfadelerde yer alan iddialar arasında şunlar bulunuyor:
- Namaz kılma engeli: Aktivistlere namaz kılmaları için izin verilmediği, ibadetlerini yapmalarının engellendiği iddia ediliyor.
- Kötü muamele: Alıkonuldukları süre boyunca kötü muameleye maruz kaldıkları, aşağılayıcı davranışlara maruz bırakıldıkları belirtiliyor.
- İletişim kısıtlaması: Aileleriyle ve dış dünya ile iletişim kurmalarına izin verilmediği, haberleşmelerinin engellendiği ifade ediliyor.
Savcılık, bu iddiaların doğruluğunu araştırmak için detaylı bir soruşturma yürütüyor. Gerekli görüldüğü takdirde, uluslararası hukuk yollarına başvurulabileceği belirtiliyor.
Türkiye'nin Tepkisi ve Soruşturmanın Önemi
Türkiye, İsrail'in Sumud Filosu'na yönelik saldırısını ve Türk vatandaşlarına yönelik muameleyi şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığı, İsrail'e gerekli uyarılarda bulundu ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, yaşananların aydınlatılması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması açısından büyük önem taşıyor. Soruşturmanın, uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi ve adaletin sağlanması bekleniyor.
Bu olay, İsrail'in uluslararası sularda ve insani yardım faaliyetlerine yönelik tutumunu bir kez daha gündeme getirmiştir. Türkiye, Filistin halkına yönelik desteğini sürdürürken, bu tür saldırıların ve insan hakları ihlallerinin takipçisi olmaya devam edecektir.