İsrail'den Şok İtiraf: Her Ülkeye Sızdık! Dijital İmparatorluk Mu?
Gündem

İsrail'den Şok İtiraf: Her Ülkeye Sızdık! Dijital İmparatorluk Mu?


31 October 20255 dk okuma37 görüntülenmeSon güncelleme: 14 November 2025

Eski Mossad Başkanı Yossi Cohen'in yaptığı açıklamalar, İsrail'in küresel çapta yürüttüğü gözetim faaliyetlerinin boyutunu gözler önüne serdi. "Aklınıza gelebilecek her ülkeye sızdık" itirafı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu durum, özellikle Pegasus casus yazılımı skandalıyla birleşince, İsrail'in teknoloji aracılığıyla kurduğu düşünülen "dijital imparatorluk" iddialarını daha da güçlendirdi.

İsrail'in Dijital Gözetim Ağı

İsrail'in siber istihbarat alanındaki yetenekleri uzun zamandır biliniyor. Ancak, Pegasus gibi casus yazılımların yaygın kullanımı ve eski bir Mossad başkanının bu türden bir itirafta bulunması, endişeleri artırıyor. Pegasus, hedef alınan kişilerin telefonlarına sızarak, mesajlarını, aramalarını, e-postalarını ve konum bilgilerini ele geçirebiliyor. Bu yazılımın gazetecilerden insan hakları savunucularına, siyasetçilerden iş insanlarına kadar geniş bir yelpazede kullanıldığı iddia ediliyor.

  • Pegasus yazılımı ile milyonlarca cihaza erişildiği iddia ediliyor.
  • Bu yazılım, hedef alınan kişilerin tüm dijital verilerini ele geçirebiliyor.
  • İsrail'in bu tür faaliyetleri, uluslararası hukuka aykırı olabilir.

Yossi Cohen'in İtirafı Ne Anlama Geliyor?

Yossi Cohen'in "Aklınıza gelebilecek her ülkeye sızdık" sözleri, İsrail'in sadece düşman olarak gördüğü ülkeleri değil, müttefiklerini de gözetlediği anlamına gelebilir. Bu durum, uluslararası ilişkilerde güvensizlik ortamı yaratırken, devletler arasındaki diplomatik ilişkileri de zedeleyebilir. Cohen'in bu itirafı, İsrail'in dış politikadaki agresif tutumunun bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.

Gazze Soykırımı ve Teknoloji

İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği eylemler, uluslararası kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanıyor. Bu süreçte, teknolojinin kullanımı, soykırımın gizlenmesi veya manipüle edilmesi amacıyla da gündeme geliyor. Sosyal medya platformlarında dezenformasyonun yayılması, algı yönetiminin yapılması ve gerçeklerin çarpıtılması gibi durumlar, teknolojinin savaş ve çatışma ortamlarındaki rolünü tartışmaya açıyor. Özellikle, Pegasus gibi casus yazılımların gazetecileri ve aktivistleri hedef alması, bilgi akışını engelleme ve gerçeği örtbas etme çabası olarak değerlendirilebilir.

Yossi Cohen'in itirafı ve Pegasus casus yazılımı skandalı, İsrail'in küresel gözetim faaliyetlerinin boyutunu ortaya koyarken, uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği merak konusu. Devletlerin siber istihbarat yeteneklerini kötüye kullanmasının önüne geçilmesi ve uluslararası hukukun bu alanda daha etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Aksi takdirde, dijitalleşen dünyada, kişisel gizlilik ve devletler arasındaki güven ilişkileri ciddi şekilde zarar görebilir.