Bolu'da yaşanan ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel faciasıyla ilgili açılan davada gerilim yükseliyor. 19'u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, olayın acısını hala yüreğinde taşıyan mağdurların ve yakınlarının katılımıyla devam etti. Duruşmada, ailesinden 8 kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin'in sanıklara yönelik sert tepkisi damga vurdu.

"Bize Masal Anlatmayın!"

Duruşmada tanık olarak dinlenen fotoğrafçı Gözde Uludağ'ın, sözleşmeyi otel ortaklarından Ceyda Hacıbekiroğlu ile yaptığını belirtmesi ve Hacıbekiroğlu'nun "Benim yetkim yok" şeklindeki savunması salonda tansiyonu yükseltti. Avukat Yüksel Gültekin, sanıkların bu savunmasına sert bir şekilde karşı çıkarak, "Gözlerimize bakıp anlattığınız La Fontaine masalları bizi kesmez. Mücadelemiz ömür boyu sürecek. Katil sürüsü" ifadelerini kullandı. Bu sözler, salonda bulunan diğer mağdurların da desteğini alırken, sanıkların avukatları ile mağdurlar arasında kısa süreli bir gerginliğe neden oldu.

Dava Süreci ve Beklentiler

Kartalkaya yangını faciası, Türkiye'nin yakın tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Yangının çıkış nedeni, otelin güvenlik önlemleri ve sorumluların belirlenmesi gibi konular, davanın odak noktasını oluşturuyor. Mağdur aileleri, adaletin yerini bulmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Dava süreci boyunca yaşananlar, kamuoyunun da yakından takip ettiği bir konu haline geldi.

Otel Faciasında İhmaller Zinciri mi?

Davanın seyrini değiştirebilecek önemli detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. İşte dikkat çeken bazı noktalar:

• Otelde yangın merdivenlerinin bulunmaması
• Yangın alarm sisteminin yetersizliği
• Personelin yangın konusunda yeterli eğitim almamış olması
• Otel yönetiminin gerekli güvenlik önlemlerini almaması

Bu ihmaller zinciri, facianın boyutunu artırmış ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Mağdur aileleri, bu ihmallerin hesabının sorulmasını ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini bekliyor.

Kartalkaya yangını davası, sadece mağdur aileleri için değil, tüm Türkiye için büyük önem taşıyor. Bu dava, benzer faciaların yaşanmaması için bir ders niteliği taşımalı ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamalıdır. Adaletin yerini bulması, hem mağdurların acısını bir nebze olsun dindirecek hem de benzer olayların önüne geçilmesi için caydırıcı bir etki yaratacaktır.