Kıbrıs'ta Gazeteci Pınar Barut'a Şok Tehdit! Ne Oldu?
Gündem

Kıbrıs'ta Gazeteci Pınar Barut'a Şok Tehdit! Ne Oldu?


24 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 24 November 2025

Kuzey Kıbrıs'ta gazeteci Pınar Barut, yayın yönetmeni olduğu Özgür Gazete ile birlikte ciddi tehditler alıyor. Kimliği belirsiz kişiler tarafından gönderilen "Gazeteni yakacağız", "Kelle başlı 1 milyon dolar", "Rum/İsrail destekçileri", "Kanınız bize helal", "Sana Filistin’deki çocuk acısını çektiricem", "Kurşunlar konuşulacak" gibi mesajlar, Barut ve gazetesinin güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Mesajların ABD bağlantılı SIM kartlar üzerinden gönderilmesi ve Sinan Ateş cinayeti azmettiricisi Doğukan Çep’in lakabı olan “Dodo” isminin kullanılması, olayın vahametini artırıyor. Polis ve güvenlik güçlerinin henüz bir takip yapamaması ise endişeleri daha da körüklüyor.

Tehditlere Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Olayın ardından Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) yazılı bir açıklama yaparak, tehditlerin polisin ‘Huzur Operasyonu’ yaptığı gece başladığını ve bu durumun ülkede kimsenin güvende olmadığının bir kanıtı olduğunu belirtti. Sendika, yetkililerin olayı sadece kınamakla yetinmemesi gerektiğini, başta Cumhurbaşkanlığı ve merkezi hükümet olmak üzere gerekli adımların derhal atılması gerektiğini vurguladı. Basın-Sen, toplum olarak "kınama" dönemini geride bırakıp, bu tür olayların önüne geçecek radikal ve etkili adımlar atılmasının şart olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) de Pınar Barut’un ölümle tehdit edilmesinin ardından bir açıklama yaparak, gazetecilere yönelik tehditlerin son zamanlarda belirgin şekilde arttığına dikkat çekti. KTGB, Özgür Gazete’ye ve Pınar Barut’a yöneltilen tehditlerin, demokrasinin, ifade özgürlüğünün ve kamu yararı odaklı gazeteciliğin bazı çevreleri rahatsız ettiğinin açık bir göstergesi olduğunu vurguladı. Birlik, bu olayın münferit bir saldırı olmadığını, basın çalışanlarının hedef hâline getirildiği tehlikeli bir sürecin yeni bir halkası olduğunu belirtti.

KTGB açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

  • Gazeteciler de toplumun diğer bireyleri gibi güven içinde yaşamak zorundadır.
  • İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü, ancak gazetecilerin fiziksel, psikolojik ve mesleki güvenliklerinin sağlandığı bir ortamda var olabilir.
  • Kuzey Kıbrıs’ta giderek artan tehditler ve şiddet olayları, toplumun tamamını endişeye sürüklemektedir.
  • Gazetecileri hedef alan her saldırı, yalnızca meslektaşlarımıza değil; toplumun haber alma hakkına yönelmiş bir saldırıdır.

Kıbrıs'ta Basın Özgürlüğü Tehlikede mi?

Pınar Barut'a yönelik tehditler, Kıbrıs'ta basın özgürlüğünün ne kadar güvende olduğu sorusunu tekrar gündeme getiriyor. Gazetecilere yönelik bu tür saldırılar, sadece hedef alınan kişileri değil, tüm toplumu etkiliyor. Basın özgürlüğünün kısıtlanması, demokrasinin temel taşlarından birinin sarsılması anlamına geliyor. Yetkililerin bu tehditleri ciddiye alarak failleri bir an önce tespit etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.

Öte yandan, Basın-Sen ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB),yarın (25 Kasım Salı) saat 11.00’de Polis Genel Müdürlüğü (PGM) önünde basın açıklaması yaparak olaya tepki gösterecekler.

Pınar Barut'a yönelik bu çirkin tehditler, sadece bir gazeteciye değil, tüm basın camiasına ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır. Umuyoruz ki yetkililer bu olayı aydınlatacak ve failleri en kısa sürede adalete teslim edecektir. Aksi takdirde, Kıbrıs'ta basın özgürlüğü üzerindeki baskı daha da artacak ve toplumun haber alma hakkı ciddi şekilde zarar görecektir.