CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Kızılay eski Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatma Zehra Kınık'a verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasına sert tepki gösterdi. Tanal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada adaletin herkese eşit uygulanması gerektiğini vurguladı.

Adalet Nerede?

Fatma Zehra Kınık Demir, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin ölümüne ve 3 kişinin yaralanmasına neden olduğu trafik kazası sebebiyle yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı. Ayrıca 2 yıl süreyle ehliyetine de el konuldu. Bu karara tepki gösteren Mahmut Tanal, adaletin sadece yoksula mı ağır işlediğini sorguladı. Tanal, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Bir ülkede adaletin terazisi sadece yoksula, garibana mı ağır çalışır? 17 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybediyor, fail 4 yıl 2 ay ceza alıyor ama tutuklanmıyor. Baba koltuğunda oturanların gölgesinde cezasızlık zırhı mı var? Hukukun herkese eşit uygulanmadığı bir yerde, ne adalet yaşar ne vicdan! ‘Adalet mülkün temeli’ diyenler, bu temel yıkıldığında neyin üstünde oturacaksınız."

Hukukun Üstünlüğü Vurgusu

Mahmut Tanal'ın bu açıklaması, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle kamuoyunda yankı uyandıran davalarda verilen kararlar, adalete olan güveni sarsabiliyor. Tanal'ın sözleri, bu tür durumlarda adaletin sorgulanmasının ve hesap sorulmasının önemini vurguluyor. Hukukun herkese eşit uygulanması, adil bir toplumun temel şartlarından biridir. Bu ilkenin zedelenmesi, toplumda güvensizlik ve huzursuzluğa yol açabilir. Adaletin sağlanması, sadece yasal süreçlerin doğru işlemesiyle değil, aynı zamanda toplumun vicdanında da karşılık bulmasıyla mümkündür.

Sonuç

Mahmut Tanal'ın Kızılay eski başkanının kızına verilen hapis cezasına gösterdiği tepki, adaletin herkes için eşit işlemesi gerektiği yönündeki beklentiyi bir kez daha gündeme taşıdı. Bu tür olaylar, toplumda adalet arayışını güçlendirirken, hukukun üstünlüğüne olan inancı da pekiştirmeyi amaçlamaktadır. Adaletin tesisi, sadece bireylerin değil, tüm toplumun huzur ve güvenliği için hayati öneme sahiptir.