Sanatçı, yazar ve eski milletvekili Zülfü Livaneli, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sağın kültürel hegemonya kurma çabalarına dikkat çekerek, bu konuda başarılı olamayacaklarını vurguladı. Livaneli, göç konusuna da değinerek, Avrupa ülkelerinin ırkçı demokrasilere dönüşmesini eleştirdi ve dayanışma ruhunun önemine dikkat çekti.

Kültür Solun Tek Silahı

Livaneli, konuşmasında kültürün sol siyaset açısından taşıdığı merkezi role vurgu yaparak, İtalyan düşünür Antonio Gramsci'nin kültürel hegemonya teorisine atıfta bulundu.

• Sağın elindeki temel araçlar: din, milliyetçilik ve sermaye.
• Solun ise tek bir silahı var: kültür.

Livaneli, kültürün önemini vurgulayarak, yazarların, şairlerin, müzisyenlerin ve sanatçıların sosyalizm fikrini diri tutmak için mücadele ettiğini belirtti. Pablo Neruda, Nazım Hikmet, Mayakovski ve Yannis Ritsos gibi büyük şairlerin bu mücadeleye katkı sağladığını hatırlattı.

Türkiye'nin Demokrasi Mücadelesine Destek Çağrısı

Livaneli, konuşmasının sonunda, Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yaptı ve Türkiye'nin demokrasi mücadelesine destek çağrısında bulundu. Ayrıca, Avrupa'daki yükselen otoriter ve ırkçı eğilimlere dikkat çekerek, göç konusunun kutuplaşmış dünyada giderek daha büyük bir sorun haline geldiğini ifade etti.

Livaneli'nin Sosyalist Enternasyonal'deki konuşması, kültürün siyasi mücadeledeki önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatçının vurguladığı gibi, dayanışma ruhunu koruyarak ve kültürel değerlere sahip çıkarak daha yaşanabilir bir dünya inşa etmek mümkün. Livaneli'nin "sağ ne yaparsa yapsın kültürel hegemonya kuramayacaktır" sözleri, solun umudunu ve kararlılığını simgeliyor. Bu sözler, gelecekteki mücadeleler için de bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.