Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Vejdi Bilgin, yaşadığı inanılmaz bir dolandırıcılık olayını sosyal medya üzerinden paylaştı. Sahte bir kimlikle kendi adına bankalardan kredi çekildiğini ve bu durumun hayatını nasıl bir kabusa çevirdiğini anlatan Bilgin, takipçilerini benzer mağduriyetlerden korumak için önemli uyarılarda bulundu.
Dolandırıcılık Nasıl Ortaya Çıktı?
Bilgin, yaşadığı süreci şu sözlerle ifade etti: "Bir profesör daha dolandırıldı!" gibi manşetlerle anılmak istemem. Ancak adli süreç giderek saçma bir hâl aldığı için yazmak zorunda kaldım. Yazdıklarımın belki birisine faydası dokunur, belki BDDK ve Bankalar Birliği tedbir alır, Meclisimiz yasal düzenlemeler yapar da insanların maddi-manevi mağduriyetleri önlenir."
Olayın başlangıcı, eski maaş bankası olan Yapı Kredi Bankası'ndan gelen bir telefonla oldu. Banka görevlisi, görüntülü hesap açma girişiminde bulunduğunu ancak güvenlik kriterlerini geçemediğini, bunun bir sahtecilik ihtimali olduğunu belirtti. Bilgin, böyle bir girişimde bulunmadığını söyleyince, hemen savcılığa başvurması ve banka hesaplarını kontrol etmesi tavsiye edildi.
E-devlet üzerinden yapılan kontrolde, adına 5 farklı bankada hesap açıldığını öğrenen Bilgin, Risk Merkezi Raporu çıkardığında ise borçlandırıldığını fark etti. İlgili bankaları arayarak hesapların dondurulmasını istedi ve avukatıyla birlikte savcılığa başvurarak ifade verdi. Kimliği kaybolmamış veya çalınmamış olmasına rağmen, savcının tavsiyesiyle hemen kimlik kartını değiştirdi.
Sahte Kimlik ve Görüntülü Görüşme Yöntemi
Araştırmalar sonucunda, bir kişinin bütün bilgileriyle kendi kimlik kartını ürettiği, ancak üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak görüntülü görüşme yoluyla banka hesapları açtığı ortaya çıktı. Bilgin, bu kişinin kullandığı telefon numaraları ve telefon markalarını tespit ederek Siber Suçlar Şube Müdürlüğü'ne bildirdi.
Bilgin'in ifadesine göre, üç banka ihtiyaç kredisi ve kredi kartı talebine olumlu cevap vermemişken, diğer iki banka kısa sürede talepleri kabul etmiş. Birinde 170 bin TL'lik kredi kartı, diğerinde ise 60 bin TL'lik kredi kartı ve 60 bin TL tutarında ihtiyaç kredisi verilmiş. Tüm bu paralar aynı gün içerisinde harcanmış.
Bankalara yapılan itirazlar ve çekilen ihtarlara rağmen, süreç oldukça yavaş ilerliyor. Bilgin, yaşadığı gariplikleri şu şekilde anlatıyor: "Mesela hesabım açılır açılmaz birisi bana 5 (beş) TL göndermiş. Nadir görülecek bu ismi internetten araştırdım ve bir tıp profesörü olduğunu gördüm. Muhtemelen onun da kimliği taklit edilerek sahte hesap açılmıştı."
Hukuki Süreç ve Mağduriyetler
Süreç içerisinde karakoldan ifadeye çağrılan Bilgin, Yapı Kredi Bankası'nın sahte kimlik üreten kişiyle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu öğrendi. Şüpheli sıfatıyla ifade vermek zorunda kalan Bilgin, sahte kimlik üretmediğini ve böyle bir şey yapmasının mümkün olmadığını belirtti. Bir banka, hesap açma görüntüleri ve harcamalarla ilgili tüm bilgilerin Siber Suçlar Şube Müdürlüğü'ne gönderildiğini, mahkeme sonucunda haklı görülürse mahsuplaşacaklarını söyledi. Ancak bu durum, Bilgin'in önce borcu ödemesi, sonra haklı çıkarsa geri alması anlamına geliyordu.
Tüm bu süreç, Bilgin'in moralini oldukça bozmuş durumda. Bir yandan borçlarla uğraşırken, diğer yandan şüpheli sıfatıyla ifade vermek ve ATM taşlama gibi suçlamalarla karşılaşmak insanı yıpratıyor. Bilgin, bu olayda aslında dolandırılanın kendisi değil, bankalar olduğunu düşünüyor. Kendisi sadece bir mağdur ve bu mağduriyetinde zayıf güvenlik sistemlerine sahip bankaların da payı olduğunu vurguluyor.
- Kimlik bilgilerinin korunması
- Banka hesaplarının düzenli kontrol edilmesi
- Şüpheli durumlarda hemen yetkililere başvurulması
- Görüntülü görüşme ile hesap açma işlemlerinde dikkatli olunması
Bu olay, internet bankacılığı ve kimlik güvenliği konusunda ne kadar dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Prof. Dr. Vejdi Bilgin'in yaşadığı bu deneyim, herkes için önemli bir ders niteliğinde.