Moravî Rüstem Efendi'nin cuma günleri dükkanını kapatıp dostlarıyla yaptığı sohbetler, günümüzün siyasi ve kültürel tartışmalarına ışık tutuyor. Özellikle "hânelerinde pinekleyen %50" ifadesi, güncelliğini koruyan bir toplumsal eleştiri olarak dikkat çekiyor. Bu yazıda, Rüstem Efendi'nin cuma günlerini nasıl geçirdiğine, dostlarıyla neler konuştuğuna ve o dönemdeki toplumsal olaylara dair gözlemlerine yakından bakacağız.
Cuma Sohbetleri ve Dost Meclisi
Rüstem Efendi, cuma günlerini müminlerin bayramı olarak görür ve bu nedenle dükkanını öğlene kadar açmazdı. Namazdan sonra ise Moda'daki çeşitli camilerden gelen dostları, onun dükkanında toplanır, çay eşliğinde sohbet ederlerdi. Bu sohbetlerde siyasetten edebiyata, sanattan dedikoduya kadar pek çok konu konuşulurdu. Rüstem Efendi, gelen misafirlerine özenle hazırlık yapar, onlara ikramlarda bulunurdu.
- Hoca İsmail: Bağlarbaşı'ndaki siyasi sohbetlerden sıkılmış, ilim ve feyiz arayışında olan bir dost.
- Sivaslı Sabri Efendi: Elinde sürekli bir liste ile dolaşan, ev işleriyle meşgul bir arkadaş.
- Solakzâde: Dedikoduya meraklı, hazırcevap bir dost.
Rüstem Efendi'nin dostları arasındaki bu renkli diyaloglar, o dönemin toplumsal ve kültürel atmosferini yansıtması açısından büyük önem taşıyor.
"Hânelerinde Pinekleyen %50" Meselesi
Kağıtçı Ayşe Hanım'ın, Rüstem Efendi'ye "milletin politik meselelerden yorulduğunu, sanat ve edebiyat konularına yönelmesi gerektiğini" söylemesi üzerine, Rüstem Efendi'nin aklına "hânelerinde pinekleyen %50" ifadesi gelir. Bu ifade, aslında toplumsal olaylara kayıtsız kalan, kendi kabuğuna çekilmiş insanları eleştiren bir göndermedir. Rüstem Efendi, bu durumu içten içe eleştirse de, dışa vurmaktan çekinir. Ancak, bu ifade onun zihninde sürekli yankılanır ve cuma sohbetlerinde de kendini gösterir.
Rüstem Efendi'nin bu ifadesi, günümüzde de geçerliliğini koruyor. Toplumsal sorunlara duyarsız kalan, sadece kendi çıkarlarını düşünen insanların varlığı, her dönemde eleştirilmiştir. Rüstem Efendi'nin bu tespiti, aslında bir toplumsal uyarı niteliği taşıyor.
Dedikodunun Cazibesi ve Solakzâde'nin Rolü
Rüstem Efendi'nin cuma sohbetlerinin vazgeçilmezlerinden biri de dedikodudur. Özellikle Solakzâde'nin katılımıyla sohbetler daha da renklenir. Solakzâde, dedikodu konusunda oldukça yetenekli ve hazırcevaptır. Rüstem Efendi, onun dedikodularıyla adeta cephanesini doldurur ve bu sayede sohbetler daha da keyifli hale gelir.
Rüstem Efendi'nin Daire-i Belediyelerden birinin makbul üstazlarından Kayseriyyeli Hoca Mustafa’nın isminin broşürlerden silinmesi olayını Solakzâde'ye sorması, dedikodunun ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Solakzâde'nin olayı tüm detaylarıyla anlatması, Rüstem Efendi'yi oldukça memnun eder ve sohbet daha da koyulaşır.
Sonuç olarak, Moravî Rüstem Efendi'nin cuma sohbetleri, sadece bir araya gelip çay içmekten ibaret değildir. Bu sohbetler, o dönemin toplumsal ve kültürel olaylarına ışık tutan, dedikoduyla karışık eleştiriler içeren, dostluk bağlarını güçlendiren önemli bir etkinliktir. Rüstem Efendi'nin "hânelerinde pinekleyen %50" ifadesi ise, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir toplumsal eleştiri olarak dikkat çekiyor. Bu sohbetler, geçmişi anlamak ve günümüzü değerlendirmek için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.