
Salacak Canavarı: İstanbul'da Denizdeki Korkunç Sır Perdesi Aralandı!
1958 yılının sıcak bir Ağustos ayında İstanbul, unutulmaz bir dehşetle sarsıldı. O dönemlerde İstanbullular için yaz aylarının vazgeçilmez eğlenceleri arasında yazlık sinemalar ve sahil şeridindeki kiralık sandallarla yapılan gezintiler yer alıyordu. Ancak, bu masumane eğlence, 67 yıl önce Salacak kıyılarında yaşanan bir vahşetle gölgelendi. Bu olayın faili, tarihe "Salacak Canavarı" olarak geçti.
Kaybolan Aile ve Kanlı Sandal
Bir anne ve üç çocuğuyla birlikte kiraladıkları sandalla Boğaz'a açılan bir aile, esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Aileden haber alınamaması üzerine yetkililere yapılan kayıp başvurusu, cinayet masası ekiplerini harekete geçirdi. Ekipler, boş buldukları sandalda kan lekeleri, bir kadın elbisesine ait bir düğme ve bir tutam saç buldu. Bu deliller, olayın sıradan bir kaybolma vakası olmadığını açıkça gösteriyordu.
Soruşturma derinleştikçe, dehşet verici gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı. İddiaya göre, sandalcı, gezintiye çıkan kadına cinsel saldırıda bulunmak amacıyla çocukları denize atarak öldürdü. Ardından, direnen kadını da aynı şekilde denize atarak katletti. Bu acımasız olay, İstanbul'da büyük bir infiale yol açtı.
Salacak Canavarı Nasıl Yakalandı?
Cinayet masası dedektifleri, elde ettikleri ipuçlarını titizlikle değerlendirerek katilin peşine düştü. Sandalda bulunan kan lekeleri ve diğer deliller, katilin kimliğinin belirlenmesinde kritik rol oynadı. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, katilin sandalcı olduğu tespit edildi. Kısa sürede yakalanan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu vahşi cinayet, uzun yıllar boyunca İstanbul'un hafızasında silinmeyen bir iz bıraktı.
Olayın ardından kıyı şeridinde güvenlik önlemleri artırıldı ve sandal kiralamaları daha sıkı denetim altına alındı. İstanbullular, uzun bir süre boyunca denize açılmaktan çekindi. Salacak Canavarı'nın işlediği bu korkunç cinayet, sadece bir ailenin değil, tüm İstanbul'un yüreğinde derin bir yara açtı.
Sonuç olarak, Salacak Canavarı vakası, 1950'lerin İstanbul'unda yaşanan bir dehşet olayını gün yüzüne çıkarıyor. Bu olay, sadece bir cinayet vakası olmanın ötesinde, o dönemin toplumsal yapısı, güvenlik önlemleri ve insanların denizle olan ilişkisi hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Bu tür trajik olaylar, geçmişten ders çıkararak benzerlerinin yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin önemini bir kez daha hatırlatıyor.










