Sharenting: Çocuklar Ebeveynlerine Dava Açabilir Mi? Şok!
Gündem

Sharenting: Çocuklar Ebeveynlerine Dava Açabilir Mi? Şok!


11 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 11 November 2025

Sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını ve bilgilerini paylaşan ebeveynler, farkında olmadan çocuklarının geleceğini etkileyebilir. "Sharenting" olarak adlandırılan bu durum, çocukların hakları ve mahremiyeti konusunda ciddi tartışmalara yol açıyor. Peki, çocuklar bilinçlendikçe ebeveynlerine karşı yasal yollara başvurabilecek mi?

Sharenting Nedir?

"Sharenting", "sharing" (paylaşmak) ve "parenting" (ebeveynlik) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve ebeveynlerin çocukları hakkında hassas içerikleri internet platformlarında yayınlaması anlamına gelir. Bu kavram, son yıllarda giderek yaygınlaşan bir fenomen haline geldi. TÜBİTAK tarafından desteklenen bir proje, bu konuyu hem psikolojik hem de hukuki açılardan inceliyor. Proje yürütücüleri Dr. Tülay Kitapçıoğlu ve Avukat Kardelen Yarlı, sharenting kavramının ortaya çıkardığı sonuçları ve hukuki sınırlarını değerlendiriyor.

Hukuki Sınırlar ve Çocuk Hakları

Avukat Kardelen Yarlı, dijital çağın en kritik kırılgan alanlarından birinin çocukların mahremiyeti olduğunu vurguluyor. Yarlı, mevcut yasaların bu konuda oldukça net olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Ne yazık ki bugün 'ebeveynlik gösterisi' ve 'içerik ekonomisi' altında çocukların kişisel verileri sistematik şekilde dolaşıma sokuluyor. Buna sharenting diyoruz."

Yarlı, Anayasa'nın 41. maddesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin ilgili maddelerinin çocukların özel hayatını ve korunma hakkını güvence altına aldığını hatırlatıyor. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun da bu konuda önemli düzenlemeler içerdiğini belirtiyor. Yarlı, "Rızasını aldım" argümanının çocuklar için geçerli olmadığını, çocuğun rızasının hukuken sınırlı olduğunu savunuyor.

  • Çocuğun çıplak/duş/oyun/banyo görüntüleri
  • Okul, adres, rutin, lokasyon bilgileri
  • Sağlık verileri
  • Travmatik / özel anlar
  • Çocuğun başarısızlık, ağlama, duygusal kırılma halleri gibi durumlar

Bu tür paylaşımların, çocuğun gelecekteki haklarını ve güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulunuyor.

Gelecekte Neler Olabilir?

Tülay Kitapçıoğlu, sharenting kavramının gelecekte ailelerin karşısına ceza hukuku açısından daha net sınırlarla çıkacağını öngörüyor. Kitapçıoğlu, "Dijital farkındalık kazanan çocuklar, kendi haklarını savunma konusunda daha bilinçli hale gelecek ve gerektiğinde ebeveynlerine karşı yasal başvuru yollarına başvurabilecektir. Bu nedenle aileler, sosyal medya paylaşımlarında cezai sorumluluk bilinciyle ve çocuğun üstün yararını gözeterek hareket etmelidir" diyor.

Çocukların kişisel verilerinin kimliğinin bir parçası olduğunu vurgulayan Kitapçıoğlu, ailelere, eğitim sistemine ve sosyal medya şirketlerine önemli görevler düştüğünü belirtiyor. Veri minimizasyonu ilkesinin uygulanması, yaşa uygun filtreleme ve güvenli paylaşım alanları oluşturulması gibi önlemlerin alınması gerektiğini ifade ediyor.

Sharenting, modern çağın getirdiği yeni bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili paylaşımları, sevdiklerini gösterme arzusundan kaynaklansa da, bu durumun hukuki ve psikolojik sonuçları göz ardı edilmemeli. Çocukların haklarını korumak ve onların gelecekteki özerkliklerini güvence altına almak için, ebeveynlerin daha bilinçli ve dikkatli davranması gerekiyor. Aksi takdirde, gelecekte çocuklar ebeveynlerine karşı yasal yollara başvurabilir ve bu durum, aile ilişkilerinde onarılamaz yaralar açabilir.