
Sinan Ateş Davası Avukatına Suikast! Saymaz'dan Şok İddialar!
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı davasının sanıklarından avukat Serdar Öktem, İstanbul Zincirlikuyu'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Halk TV yazarı İsmail Saymaz, bu suikastın ardındaki karanlık noktaları ve olası nedenlerini sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Savcılık, saldırının "organize suç örgütünün maktule karşı beslediği husumet" sonucu gerçekleştiğini açıklarken, Saymaz'ın yazısı olayın farklı boyutlarını gözler önüne seriyor.
Suikast Uyarıları ve İhmal İddiaları
Soruşturma belgeleri, Öktem'e yönelik suikast planlarına dair Mayıs 2025'ten itibaren uyarılar yapıldığını ortaya koyuyor. Ancak, bu uyarılara rağmen gerekli koruma önlemlerinin alınmaması dikkat çekiyor. İsmail Saymaz, İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nin 17 Mayıs 2025 tarihli yazısında "Serdar Öktem'e yönelik Daltonlar mensuplarınca eylem planlandığı" bilgisinin yer aldığını belirtiyor. 20 Mayıs 2025 tarihli Başsavcılık yazısında ise bir şüphelinin Öktem'e yönelik öldürme görevi aldığını anlattığı bilgisi bulunuyor. Tüm bu uyarılara rağmen, Öktem'e yakın koruma tahsis edilmemesi ve sadece ilçe birimlerince tebliğ yapılarak 112 ve polis merkezlerinin aranmasının bildirilmesi büyük bir ihmal olarak değerlendiriliyor.
Casperlar mı, Daltonlar mı?
İsmail Saymaz, yazısında Öktem'in hedef alınmasında Casperlar'la olası bağlantı iddialarının etkili olup olmadığını veya Daltonlar'ın başka bir güç adına hareket edip etmediğini sorguluyor. Saymaz, "Öktem'i Daltonlar'ın infaz listesine sokan, Casperlarla olan ilişkisi miydi? Yoksa bir başka güç Daltonlar eliyle kendi hesabını mı gördü?" sorularını gündeme getirerek, suikastın ardındaki gerçek nedenlerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguluyor.
Koruma Başvurusu ve Reddi
Öktem'in geçen Eylül ayında DHKP/C tarafından tehdit edildiği iddiasıyla yakın koruma başvurusunda bulunduğu da biliniyor. İstihbarat ve terör birimlerinin "tehdit yok" değerlendirmesine karşın, organize şubenin suikast istihbaratını paylaştığı ancak koruma kararı çıkmadan saldırının gerçekleştiği belirtiliyor. Bu durum, farklı birimler arasındaki koordinasyonsuzluğu ve güvenlik zafiyetini gözler önüne seriyor.
Sinan Ateş davası sanıklarından bir avukatın suikasta kurban gitmesi, davanın seyrini ve kamuoyunun davaya olan ilgisini daha da artıracak gibi görünüyor. İsmail Saymaz'ın yazısında dile getirdiği sorular ve iddialar, suikastın ardındaki sır perdesinin aralanması için önemli bir yol haritası sunuyor. Yetkililerin bu iddiaları dikkate alarak kapsamlı bir soruşturma yürütmesi ve gerçeklerin ortaya çıkarılması büyük önem taşıyor.