Türkiye, Şişli'de yaşanan korkunç bir kadın cinayetiyle sarsıldı. Eski eşi Bahar Aksu'yu sokak ortasında silahla vurarak öldüren Rüstem Elibol'un ilk ifadesi ortaya çıktı. Olayın detayları ve Bahar Aksu'nun daha önce polise yaptığı başvurular, cinayetin vahametini gözler önüne seriyor.

Cinayetin Detayları ve Failin İfadesi

Şişli Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Rüstem Elibol, 2022 yılında boşandığı eski eşi Bahar Aksu'yu (34) ve 3 arkadaşıyla birlikte araçla kaçırmaya çalıştı. Genç kadının çığlıkları üzerine Elibol, silahıyla 5-6 el ateş ederek Aksu'yu olay yerinde öldürdü. Olayın ardından Rüstem Elibol ve beraberindeki 3 kişi polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nde işlemleri devam eden Rüstem Elibol'un ilk ifadesinde, Bahar Aksu'yu takıntı haline getirdiğini söylediği öğrenildi. Elibol, "2019 yılında evlendik. 3 yıl sonra boşandık. Bu boşanmayı kabul edemedim. Kendisini sürekli, sosyal medya üzerinden takip ediyordum. Olay günü görüşmek istedim" şeklinde konuştu.

Bahar Aksu'nun Geçmişteki Şikayetleri

Bahar Aksu ve Rüstem Elibol'un 2019 yılında evlendiği, çocuklarının olmadığı ve Aksu'nun 2020'de eşinin kendisini tehdit ettiği ve yaraladığı gerekçesiyle polise 2 ayrı müracaatının olduğu öğrenildi. Bu durum, cinayetin planlı olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Bahar Aksu'nun daha önce yaptığı şikayetler dikkate alınsaydı, bu korkunç olay önlenebilir miydi?

Kadın Cinayetlerine Karşı Toplumsal Tepki

Bu elim olay, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı duyulan öfkeyi bir kez daha artırdı. Vatandaşlar, kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarında şüpheli ve katillere "caydırıcı cezalar" verilmesi için yetkililere seslenmeye devam ediyor. Sosyal medyada #KadınCinayetleriSonBulsun etiketiyle yapılan paylaşımlarla, kamuoyu bu konuya dikkat çekmeye çalışıyor.

Kadın cinayetleri, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın önemli bir sorunudur. Bu tür olayların önüne geçebilmek için, toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Eğitim, farkındalık yaratma ve yasal düzenlemelerle, bu acıların son bulması için mücadele etmek hepimizin sorumluluğundadır.