İstanbul'da büyük yankı uyandıran ve "Sur cinayeti" olarak bilinen, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in hayatını kaybettiği olayda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği takipsizlik kararı büyük tepki çekti. Katil zanlısı Semih Çelik'in ölümü üzerine verilen bu karar, Ayşenur Halil'in ailesi tarafından itirazla karşılandı. Aile, soruşturmanın yeterince derinlemesine yapılmadığını ve önemli delillerin göz ardı edildiğini savunuyor.
Deliller Neden Göz Ardı Edildi?
Ailenin avukatları, itiraz dilekçesinde, katil zanlısı Semih Çelik'in bilgisayarındaki silinen verilere ve olası üçüncü şahısların soruşturulmamasına dikkat çekti. Avukatlar, bu durumun cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasının önüne geçtiğini belirtiyor. Dilekçede, "Soruşturma, yüzeysel bir şekilde yürütülmüş ve cinayetin ardındaki gerçekler tam olarak ortaya çıkarılmamıştır" ifadelerine yer verildi.
Ayşenur Halil'in ailesi, cinayetin sadece Semih Çelik tarafından işlenmediğine ve olayın arkasında başka kişilerin de olabileceğine inanıyor. Bu nedenle, soruşturmanın daha geniş kapsamlı yapılması ve tüm şüphelerin giderilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Takipsizlik Kararı Ne Anlama Geliyor?
Takipsizlik kararı, bir suçun işlendiği şüphesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, yeterli delil bulunmaması veya şüphelinin ölümü gibi nedenlerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi anlamına geliyor. Bu durumda, dava açılmaz ve olay yargıya taşınmaz. Ancak, takipsizlik kararına itiraz edilebilir ve itirazın kabul edilmesi halinde soruşturma yeniden açılabilir.
Sur cinayetlerindeki takipsizlik kararına yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği merak konusu. Eğer itiraz kabul edilirse, soruşturma yeniden başlayacak ve yeni delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi gibi işlemler yapılabilecek. Bu durum, cinayetin aydınlatılması için önemli bir fırsat yaratabilir.
Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in hayatını kaybettiği bu trajik olayda adaletin yerini bulması için, tüm delillerin titizlikle incelenmesi ve hiçbir şüphenin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Ailenin itirazı, bu yönde atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Soruşturmanın derinleştirilmesi ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması, hem ailelerin acısını bir nebze olsun dindirecek hem de toplumda adalete olan inancı güçlendirecektir.