
Akciğer Kanserinde Umut Veren Gelişme! Sağ Kalım Oranları Arttı mı?
Akciğer kanseri, dünya genelinde ve Türkiye'de kanser kaynaklı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olmaya devam ediyor. Ancak son yıllarda yaşanan tıbbi gelişmeler, bu hastalıkla mücadelede umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Özellikle erken teşhis ve yeni nesil tedavi yöntemleri sayesinde akciğer kanserinde sağ kalım oranlarında önemli artışlar gözlemleniyor. Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Ali Murat Tatlı, bu konudaki gelişmeleri ve dikkat edilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde aktarıyor.
Akciğer Kanserinin Boyutu ve Risk Faktörleri
Prof. Dr. Tatlı, akciğer kanserinin ciddiyetini şu sözlerle ifade ediyor: "Dünyada her yıl yaklaşık 2,5 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülüyor ve bunun 1 milyon 800 bini yaşam kaybıyla sonuçlanıyor." Türkiye'de de durum benzerlik gösteriyor; yılda 41 bin yeni akciğer kanseri tanısı konuluyor ve hastalık özellikle erkeklerde en sık rastlanan kanserler arasında yer alıyor.
Akciğer kanserindeki en büyük risk faktörünün sigara olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tatlı, tütün ürünleriyle mücadelenin hayati önem taşıdığını belirtiyor. "Sigara ve tütün ürünlerini tamamen hayatımızdan çıkarabilsek, tüm kanserlere bağlı ölümlerin üçte birini önleyebiliriz" diyor.
Elektronik sigaraların gençler arasında yaygınlaşmasının tehlikesine de dikkat çeken Tatlı, bu ürünlerin güvenli olmadığını ve akciğerde kronik yetmezliğe yol açabileceğini belirtiyor. "Elektronik sigara masum değil. Amerika’da birçok hasta bazlı verilerde bu elektronik sigarayla ilişkili göğüs hastalıkları takiplerinde yeni yeni birçok vakalar oluştu. Akciğerin kronik yetmezliği gelişip ve geri dönüşümsüz olan vakalar da var. Ve bu kanserden daha mı basit dersiniz? Değil tabii ki."
Erken Teşhisin Önemi ve Belirtileri
Akciğer kanserinde erken teşhisin yaşam süresi açısından belirleyici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tatlı, risk grubundaki bireyler için taramanın şart olduğunu söylüyor. Belirti gösteren hastalarda ise en sık görülen bulgular şunlar:
- Açıklanamayan hızlı kilo kaybı
- İştahsızlık
- Geçmeyen kuru öksürük
- Kanlı balgam
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
Yoğun sigara geçmişi olan kişilerin 40-45 yaşlarından itibaren düşük dozlu radyolojik taramalarla erken tanı için korunabileceğini belirtiyor.
Tedavi Yöntemlerindeki Gelişmeler
Akciğer kanseri tedavisinde son 20 yılda büyük bir dönüşüm yaşandığını belirten Prof. Dr. Tatlı, moleküler testler ve yeni nesil hedefe yönelik ilaçların sağ kalımı önemli ölçüde artırdığını ifade ediyor. "EGFR mutasyonunun keşfi tedavide milat oldu. Üçüncü nesil hedefe yönelik ilaçlarla EGFR mutasyonu taşıyan hastalarda ortalama yaşam süreleri 3 yılın üzerine çıktı" diyor.
İmmünoterapinin de tedaviye yeni bir yön verdiğini söyleyen Tatlı, "Dördüncü evre hastalıkta beş yıllık sağ kalım oranları yüzde 5’ten yüzde 30-40’lara yükseldi. Bu, akciğer kanserinde çığır açtı" şeklinde konuşuyor. Akciğer kanseri hastalarının tedavi sonrası takibinin kritik olduğunu ve yeni jenerasyon hedefe yönelik ilaçlar ile immünoterapilerin erken evrede de kullanılmaya başlandığını ekliyor.
Akciğer kanseri ile mücadelede gelinen nokta umut verici olsa da, hastalığın önlenmesi için en etkili yöntemin sigarayı bırakmak olduğu unutulmamalıdır. Sigarayı bıraktıktan sonra risk zamanla azalır, ancak düzenli takip ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları da büyük önem taşır. Akciğer kanseri, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle artık daha iyi yönetilebilir bir hastalık haline gelmiştir.












