
Altın Çağı Başlıyor Mu? Merkez Bankaları Altın Rezervlerini Rekora Koşturuyor!
Dünya Altın Konseyi'nin (WGC) yaptığı bir anket, merkez bankalarının altın rezervlerini artırma planlarının rekor seviyeye ulaştığını gösteriyor. Anket sonuçlarına göre, merkez bankalarının %95'i altın rezervlerinin artacağını öngörüyor. Bu durum, altının kriz dönemlerindeki güçlü performansının ve değer koruma kapasitesinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Merkez Bankalarının Altın Talebi Neden Artıyor?
Merkez bankalarının altın talebini artıran birçok faktör bulunuyor. Bunlardan en önemlileri şunlar:
- Kriz zamanlarında altının performansı: Altın, ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülüyor ve değerini koruyor.
- Değer saklama kapasitesi: Altın, uzun vadede değerini koruyabilen bir varlık olarak kabul ediliyor.
- Portföy çeşitlendirme aracı olarak işlevi: Altın, portföy çeşitlendirmesi sağlayarak riski azaltmaya yardımcı oluyor.
WGC'nin merkez bankaları küresel yöneticisi Shaokai Fan, "Batılı ülkeler altın satışını durdururken, gelişmekte olan ülkeler birikim yapmaya başladı" şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin altın rezervlerini artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Altın Piyasasındaki Yükselişin Arkasındaki Güç: Merkez Bankaları
Merkez bankaları, altın piyasasındaki son yıllardaki yükselişin en büyük itici güçlerinden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle Rusya'nın döviz rezervlerinin dondurulmasıyla birlikte altının rezerv varlığı olarak cazibesi arttı. Danışmanlık şirketi Metals Focus'a göre, merkez bankaları son üç yılda her yıl 1.000 tonun üzerinde altın aldı ve bu yıl da benzer bir alım trendi bekleniyor. Bu rakam, önceki on yıldaki 400-500 tonluk ortalamadan önemli ölçüde fazla olması dikkat çekiyor.
Merkez bankalarının altın tutma kararlarını etkileyen faktörler sorulduğunda, yetkililerin %85'i kriz zamanlarında altının performansının merkez bankaları için oldukça önemli bir faktör olduğunu belirtti. Yetkililerin %81'i altının portföy çeşitlendirici olduğu için nitelikli bir faktör olduğunu söylerken, %80'i ise uzun vadede değerli olma faktörünü vurguladı.
Doların Rezervlerdeki Payı Azalıyor Mu?
ABD'nin büyüyen bütçe açıkları, varlıkların dondurulma riski ve yabancı alacaklıların daha düşük öncelikli muamele görme ihtimali, doların rezervlerdeki payını aşağı çeken etkenler arasında yer alıyor. Bu durum da altını daha cazip hale getiriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankalarının yarısından fazlası, altının politik risk içermemesi nedeniyle tercih edildiğini belirtti. Katılımcıların %78'i ise altının temerrüt riski taşımamasını önemli bir unsur olarak gördü.
Ancak her ne kadar altına olan ilgi artsa da, ABD dolarının rezerv para statüsünü yakın vadede kaybetmesi beklenmiyor.
Sonuç olarak, Dünya Altın Konseyi'nin anket sonuçları, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya devam edeceğini gösteriyor. Altının kriz dönemlerindeki performansı, değer saklama kapasitesi ve portföy çeşitlendirme aracı olarak işlevi, merkez bankalarının bu yönde adım atmasındaki en önemli nedenler arasında yer alıyor. Bu durum, altın fiyatlarının gelecekte de yükseliş trendinde olabileceğine işaret ediyor. Piyasaların Ortadoğu'daki jeopolitik gerilimler ve enerji arz endişeleriyle karışık bir seyir izlediği bu dönemde, altın güvenli liman olma özelliğini koruyor.