
Candida Auris Alarmı! Türkiye'de Yeni İlaç Çalışması Başladı
Türkiye'de Candida auris mantarına karşı yürütülen en kapsamlı bilimsel çalışma tamamlandı. Yakın Doğu Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen bu önemli araştırma, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "kritik öncelikli patojen" olarak tanımlanan bu tehlikeli mantarın Türkiye'deki yayılımını ve özelliklerini ortaya koymayı amaçladı. Çoklu ilaç direnci ve yüksek ölüm oranları nedeniyle büyük bir tehdit oluşturan Candida auris'e karşı yeni ilaç geliştirme çalışmaları da başlatıldı.
Candida Auris Nedir ve Neden Tehlikeli?
Candida auris, ilk olarak 2009 yılında Japonya'da tespit edilen ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan, çoklu ilaca dirençli bir mantar türüdür. Hastane ortamlarında uzun süre canlı kalabilmesi ve enfeksiyon vakalarında %60'a varan ölüm oranlarına yol açabilmesi nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) verilerine göre, 2023 yılında Avrupa'da bin 346 vaka bildirilmiştir. Türkiye'de ise 2024 yılı raporuna göre 121 vaka kaydedilmiştir.
- Yüksek bulaşıcılık
- İlaç direnci
- Yüksek ölüm oranı
Türkiye'deki Candida Auris Kökenleri İncelendi
Araştırma kapsamında Türkiye'nin farklı bölgelerinden toplanan 47 Candida auris örneği analiz edildi. Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe Kalkancı, örneklerin %95'inin güçlü biyofilm oluşturma özelliğine sahip olduğunu belirtti. Biyofilm, mantarın tıbbi cihazlar ve hastane ekipmanları gibi yüzeylere sıkıca tutunmasını sağlayarak tedaviyi zorlaştırmakta ve enfeksiyonun kalıcılığını artırmaktadır. Ayrıca, analiz edilen kökenlerin %31'inin yaygın kullanılan bir antifungal olan flukonazole karşı dirençli olduğu tespit edildi.
Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Ayşe Seyer, "Hastalar antifungal tedaviyle iyileşse bile, ortamda canlı kalan mantarlar yeni enfeksiyonlara yol açabiliyor. Bu nedenle enfeksiyonla mücadelede yalnızca hasta tedavisi değil, hastane yüzeylerinin etkin şekilde arındırılması da büyük önem taşıyor," dedi.
Yeni İlaç Çalışmaları Umut Veriyor
Araştırma sonuçları, Türkiye'deki Candida auris kökenlerinin direnç profillerinin dünya ortalamasıyla benzer olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, bilim insanlarını yeni antifungal ajanlar üzerine çalışmaya yöneltti. Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, "Bu mantarın biyolojik özelliklerinin ve direnç mekanizmalarının ülkemizdeki örnekler üzerinden değerlendirilmesi çok kıymetli. Gazi ve Bilkent üniversiteleriyle yürüttüğümüz bu çalışma, bilimsel iş birliklerinin gücünü açıkça gösteriyor," dedi.
Yrd. Doç. Dr. Ayşe Seyer, "Alternatif moleküller üzerine çalışmalarımız sürüyor. Sonuçları en kısa sürede bilim dünyasıyla paylaşmayı planlıyoruz," şeklinde konuştu.
Candida auris'e karşı Türkiye'de yürütülen bu kapsamlı araştırma ve yeni ilaç geliştirme çalışmaları, bu tehlikeli mantar enfeksiyonuyla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bilimsel iş birliği ve yenilikçi yaklaşımlar sayesinde, Candida auris'in yol açtığı sağlık tehdidine karşı daha etkili çözümler bulunması hedefleniyor. Bu çalışmalar, hem Türkiye'deki sağlık sistemini güçlendirecek hem de küresel sağlık sorunlarına karşı önemli bir katkı sağlayacaktır.