Mersin'in Silifke ilçesinde bulunan Maliye Gençlik Kampı'nda yaşanan trajik olayda, Ankara Erkunt Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerinden Cemal Emre Kurt ve Mehmet Erdem Akdeniz hayatlarını kaybetti. Bu acı olay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş tarafından Meclis gündemine taşındı. Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vererek olayın tüm detaylarının aydınlatılmasını talep etti.

Öğrenciler Neden Kampa Götürüldü?

Özçağdaş, soru önergesinde öğrencilerin hangi program kapsamında kampa götürüldüğünü ve bu programdan kimin sorumlu olduğunu sordu. Ayrıca, kampa kaç öğrencinin katıldığı, öğrencilere kaç öğretmenin refakat ettiği ve kafile sorumlusunun kim olduğu gibi kritik sorulara da yanıt aradı. Bu soruların amacı, kamp organizasyonundaki olası ihmalleri ve eksiklikleri ortaya çıkarmak.

Özçağdaş'ın önergesinde yer alan diğer önemli sorular şunlardı:

• Cankurtaranın ve kamp müdürünün bölgenin tehlikeli olduğuna dair uyarılarına rağmen kafile sorumlusunun çocukların denize girmesine izin verdiği doğru mudur?
• İki öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yürütülen soruşturmada kamp müdürü ve cankurtaranın tutuklandığı bilgisi doğru mudur?
• Çocukların denize girmesine izin verdiği iddia edilen kafile sorumlusu hakkında bir soruşturma yürütülmekte midir?
• Silifke ilçesindeki Maliye Gençlik Kampı’nda kaç cankurtaran görev yapmaktadır?
• Görevli cankurtaranların alanlarıyla ilgili eğitimleri ve sertifikaları var mıdır?

Soruşturma Devam Ediyor

Olayla ilgili başlatılan soruşturma tüm hızıyla devam ederken, kamp müdürü ve cankurtaranın tutuklandığı bilgisi kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak, kafile sorumlusu hakkında da bir soruşturma yürütülüp yürütülmediği henüz netlik kazanmış değil. Özçağdaş'ın soru önergesi, bu konuda da şeffaflık sağlanmasını ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını amaçlıyor.

Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda hassasiyet göstermesi ve gerekli düzenlemeleri yapması bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, her bir öğrencinin hayatı değerlidir ve onların güvenliği her şeyin önünde gelmelidir.