Mescid-i Aksa'da sular durulmuyor! Hamursuz Bayramı'nı fırsat bilen fanatik Yahudiler, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Olay, bölgede tansiyonu yeniden yükseltti.
Mescid-i Aksa'ya Yapılan Baskınların Detayları
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nden bir yetkilinin verdiği bilgilere göre, sabah ve öğlen saatlerinde 1135 fanatik Yahudi, İsrail polisinin koruması eşliğinde Mescid-i Aksa'ya girdi. Hamursuz Bayramı'nın ilk dört gününde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudi sayısı 3 bin 998'e ulaştı.
Baskınlar sırasında İsrail polisinin, Mescid-i Aksa ve Eski Şehir genelinde yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa'da sadece Müslümanların ibadet edebileceği, diğer dinlerden kişilerin ise yalnızca ziyaret edebileceği yönündeki statükoyu ihlal ederek İsrail polisi korumasında Harem-i Şerif'te ayinler düzenliyor.
İsrail'de 12 Nisan akşamı başlayan ve 20 Nisan'a kadar devam edecek olan Hamursuz Bayramı nedeniyle, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarının devam etmesi bekleniyor. Bu durum, bölgede gerginliğin daha da artmasına neden oluyor.
Neden Mescid-i Aksa?
Mescid-i Aksa, Müslümanlar için en kutsal üçüncü mekan olarak kabul edilir. Aynı zamanda Yahudiler için de önemli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa, "Tapınak Dağı" olarak da bilinir ve burada antik Yahudi tapınaklarının bulunduğu kabul edilir. Bu nedenle, Mescid-i Aksa, hem Müslümanlar hem de Yahudiler için büyük bir dini öneme sahiptir.
İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunmaktadır. Ancak, 2003'ten bu yana İsrail'in tek taraflı kararıyla Yahudiler, İdarenin izni olmadan polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya girmeye başlamıştır. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bu girişleri baskın olarak nitelendirerek Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurgulamaktadır.
Baskınların Sonuçları ve Bölgedeki Gerilim
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği bu tür baskınlar, bölgede gerginliğin tırmanmasına neden oluyor. Bu baskınlar, Filistinliler tarafından provokasyon olarak algılanmakta ve İsrail ile Filistin arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirmektedir. Ayrıca, bu durum, uluslararası toplumun da tepkisini çekmektedir.
Mescid-i Aksa'da yaşanan bu olaylar, bölgedeki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun, Mescid-i Aksa'daki statükonun korunması ve gerginliğin azaltılması için daha aktif rol oynaması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür provokasyonlar, bölgede daha büyük çatışmalara yol açabilir.