Reyting rekorları kıran Uzak Şehir dizisinde Cihan karakterini canlandıran Ozan Akbaba, çekimlerde yaşadığı zorlukları anlattı. Özellikle Şırnak Cehennem Deresi'nde çekilen sahnelerdeki deneyimleri, oyuncu için unutulmaz anılara sahne olmuş. Akbaba'nın bu zorlu sahnelerdeki performansı ve samimi itirafları, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Cehennem Deresi'ndeki Zorlu Anlar

Ozan Akbaba, Mardin'de çekilen dizi sırasında en çok zorlandığı anları şu sözlerle ifade etti: "Suya girmeyi seviyorum, sevmiyorum değil ama suda ayağımın yere değmesini tercih ederim, durgun bir suyu tercih ederim." Ancak Cehennem Deresi'ndeki durum tam tersiydi. Oyuncu, bu deneyimi şöyle aktardı:

• "Şırnak Cehennem Deresi'nde bunların hiçbiri yoktu ve her şeyden önce çok soğuktu su, buz gibiydi."
• "Yaklaşık bir dakika, iki dakika sonra bütün vücudum yanmaya başladı, alarm vermeye başladı."
• "Sabretmeye çalıştım ama baktım ki olmuyor, sonra bir çıkayım dedim, sudan çıkmaya çalıştım, bu sefer daha çok üşüdüm, su daha sıcak geldi, tekrar suyun içine girdim, tekrar dondum."

Oyunculuk Tutkusu Zorluklara Rağmen Devam Etti

Ozan Akbaba, Cehennem Deresi'ndeki zorlu koşullara rağmen bu sahnede oynamaktan büyük keyif aldığını da sözlerine ekledi. Oyunculuk tutkusunun, bu tür zorlukların üstesinden gelmesinde büyük rol oynadığını belirtti. Akbaba'nın bu açıklamaları, hayranları tarafından takdirle karşılandı.

Uzak Şehir'in Başarısının Sırrı

Uzak Şehir dizisi, sadece konusu ve oyuncu kadrosuyla değil, aynı zamanda çekimlerde yaşanan zorluklarla da gündeme geldi. Ozan Akbaba gibi başarılı oyuncuların özverili çalışmaları, dizinin başarısında büyük bir etken oldu. Dizi ekibinin karşılaştığı zorluklara rağmen ortaya koyduğu iş, izleyicilerden tam not aldı.

Ozan Akbaba'nın Cehennem Deresi'ndeki deneyimi, bir oyuncunun mesleğini icra ederken ne tür zorluklarla karşılaşabileceğini gözler önüne seriyor. Ancak Akbaba'nın bu zorluklara rağmen sergilediği profesyonellik ve oyunculuk tutkusu, ona olan hayranlığı bir kat daha artırdı. Uzak Şehir dizisi, bu tür özverili çalışmalar sayesinde Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdırmaya devam ediyor.