Başak Gümülcinelioğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı boykot çağrısının ardından TRT'ye bağlı TABİİ Platformu'nda yayınlanacak olan "Muhabir" adlı dizinin kadrosundan çıkarıldı. Bu beklenmedik gelişme üzerine ünlü oyuncu, sessizliğini bozarak dikkat çekici bir açıklama yaptı.

"Omurga Her Şeydir"

Gümülcinelioğlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Dün tahmin edersiniz ki yoğun geçen bir gün oldu, ancak onca destek mesajını da cevapsız bırakmak istemedim." Oyuncu, köklerine ve değerlerine vurgu yaparak, nasıl bir ailede yetiştiğini anlattı:

• "Ülkemin eksiksiz her bölgesinin onlarca köyünde yıllarca hizmet etmiş, kendi ayakları üstünde duran bir ebe-hemşire kadın tarafından büyütüldüm."
• "Hakkımı savunmayı o öğretti bana. Boğazımdan sadece annemle babamın çalışarak kazandığı lokmalar geçti."
• "Atatürk'ü, ülkemi, kültürümü, dinimi tanıyarak, haklarımı bilerek, doğru yerde dürüstçe konuşmayı ilke edinerek yetiştirildim."

Gümülcinelioğlu, kariyeri boyunca elde ettiği başarıların arkasındaki emeği ve dürüstlüğü vurgulayarak, "Hiç kimsenin işinde, hakkında gözümü bırak, fikrim bile olmadı. Kazandığım her lokma için gece gündüz okudum, yeri geldi 3 işte birden çalıştım. Ekmeğin er ya da geç hak eden tarafından elbet kazanıldığını da layığıyla bilirim." dedi.

Karakter Vurgusu

34 yaşında yetişkin bir kadın olarak, hayatta en önemli şeyin omurga olduğunu belirten Gümülcinelioğlu, "Biliyorum ki omurga her şeydir. Kaybedilmemesi gereken en önemli şey ise karakterdir. Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. Saygıyla, Başak" ifadelerini kullandı. Oyuncunun bu açıklaması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından destek mesajları aldı.

Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve sanatçıların duruşu konularında yeniden bir tartışma başlattı. Başak Gümülcinelioğlu'nun kararlı ve ilkeli duruşu, birçok kişi tarafından takdirle karşılanırken, TRT'nin aldığı karar ise eleştirilere neden oldu. Sanat dünyasında bu tür olayların yaşanması, sanatçıların üzerindeki baskıyı ve oto sansür uygulamasını da gündeme getiriyor. Umuyoruz ki, gelecekte sanatçılar düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortama kavuşurlar ve bu tür sansür uygulamaları son bulur.