İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Duruşmaya verilen arada gazetecilerle sohbet eden İmamoğlu, cezaevi günlerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Cezaevi Günlerinde Sağlık ve Beslenme
Duruşma sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, cezaevinde geçirdiği günlerdeki sağlık durumuna ve beslenme düzenine değindi. İmamoğlu, "Sağlığım çok iyi. Emniyet ve adliyedeki gözaltı sürecinde kilo verdim. Az yemek yiyorum. Dengeli diyet yapıyorum. Çok çalışıyorum. Spor yapamıyorum," dedi.
İmamoğlu, ailesinin durumunun kendisi için önemli olduğunu vurgulayarak, "Ailem iyi olursa ben de iyiyim," şeklinde konuştu. Bu sözler, İmamoğlu'nun ailesine verdiği değeri ve onların desteğinin kendisi için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Cezaevinde Okuduğu Kitaplar
Cezaevinde geçirdiği zamanı değerlendirmek adına çeşitli kitaplar okuduğunu belirten İmamoğlu, okuduğu eserleri şöyle sıraladı:
- Kelime kelime Nutuk okuyorum.
- Muhammed Esed’in Kur’an-ı Kerim mealini okuyorum.
- Nâzım Hikmet’in bütün şiirlerini okuyorum.
İmamoğlu'nun bu kitapları okuması, hem kişisel gelişimine katkı sağlamak hem de içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamlandırmak amacıyla yaptığı bir faaliyet olarak değerlendirilebilir. Özellikle Nutuk okuması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerlerine olan bağlılığını ve bu değerleri yeniden hatırlama çabasını simgeliyor.
Gençlere Verdiği Mesaj
Konuşmasının sonunda gençlere de seslenen İmamoğlu, "Pırlanta gençlerin alnından öpüyorum. Gençleri yürekten kutluyorum. Gönlümde ne varsa onu yaşattılar bana," ifadelerini kullandı. Bu sözler, İmamoğlu'nun gençlere olan güvenini ve onların geleceğe dair umutlarını desteklediğini gösteriyor.
Ekrem İmamoğlu'nun cezaevi günlerine dair yaptığı bu açıklamalar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sağlık durumu, beslenme düzeni ve okuduğu kitaplarla ilgili detaylar, İmamoğlu'nun cezaevi sürecini nasıl geçirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Özellikle gençlere verdiği mesaj, geleceğe dair umutlarını koruduğunu ve onların potansiyeline inandığını gösteriyor.