İstanbul'da bahar aylarında yaşanan soğuk havalar ve beraberinde gelen yağışlar, barajlardaki doluluk oranları açısından umut verici gelişmelerin yaşanmasına neden oldu. İSKİ'nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) yaptığı son açıklamaya göre, İstanbul'un içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları dikkat çekici seviyelere ulaştı. Peki, İstanbul barajlarındaki son durum ne? Barajlardaki doluluk oranları yeterli mi? İşte detaylar...
İstanbul Barajlarındaki Son Durum
İSKİ tarafından yapılan açıklamaya göre, İstanbul'daki 10 barajın doluluk oranı ortalama olarak %80 seviyesine ulaşmış durumda. Bu, barajların neredeyse tamamının dolu olduğu anlamına geliyor. Özellikle son dönemde etkili olan sağanak yağışlar, barajlardaki su seviyesinin yükselmesinde önemli rol oynadı. Ancak, uzmanlar bu durumun rehavete yol açmaması gerektiği konusunda uyarıyor.
İşte İstanbul'daki barajların doluluk oranları:
- Ömerli Barajı: %85
- Darlık Barajı: %78
- Elmalı Barajı: %82
- Terkos Barajı: %75
- Alibeyköy Barajı: %88
- Büyükçekmece Barajı: %70
- Sazlıdere Barajı: %79
- Istrancalar Barajı: %83
- Kazandere Barajı: %86
- Pabuçdere Barajı: %81
Kuraklık Tehlikesi Hala Geçmedi Mi?
Barajlardaki doluluk oranlarının artması sevindirici olsa da, kuraklık tehlikesinin tamamen ortadan kalkmadığı unutulmamalıdır. Uzmanlar, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve su tasarrufu konusunda bilinçli olunması gerektiğini vurguluyor. Özellikle yaz aylarında su tüketiminin artmasıyla birlikte barajlardaki su seviyesi düşebilir. Bu nedenle, her vatandaşın su tasarrufu konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi büyük önem taşıyor.
Su tasarrufu için yapılabilecekler:
- Diş fırçalarken ve tıraş olurken musluğu kapatın.
- Bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolmadan çalıştırmayın.
- Duş süresini kısaltın.
- Bahçe sulamalarını günün erken saatlerinde veya akşam geç saatlerde yapın.
- Musluklardaki kaçakları onarın.
İstanbul'daki barajların doluluk oranlarının artması, şehrin su kaynakları açısından rahat bir nefes almasını sağladı. Ancak, su tasarrufu bilincinin her zaman canlı tutulması ve su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, gelecekte daha büyük su sıkıntılarıyla karşılaşma riski devam edecektir.