Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem, İstanbul'un deprem riskini yeniden gündeme getirdi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, fay hatlarına yakınlık ve zemin yapısı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak İstanbul'daki riskli ve güvenli ilçeleri değerlendirdi. İşte İstanbul'da deprem açısından dikkat edilmesi gerekenler...
İstanbul'da Deprem Riski Taşıyan İlçeler Hangileri?
Fay hatlarına yakınlığı ve zemin yapısının kötülüğü nedeniyle bazı ilçeler diğerlerine göre daha yüksek risk taşıyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy'un açıklamalarına göre, bu ilçeler şu şekilde sıralanabilir:
- Avrupa Yakası: Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Beylikdüzü, Güngören, Zeytinburnu, Bahçelievler, Fatih
- Anadolu Yakası: Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik, Sultanbeyli, Sancaktepe, Tuzla, Adalar
Özellikle Büyükçekmece, Küçükçekmece, Avcılar, Zeytinburnu, Esenler, Bağcılar, Fatih, Beylikdüzü, Bakırköy, Güngören ve Esenyurt gibi ilçelerde zemin yapısı nedeniyle risk daha da artıyor. Bu bölgelerdeki binaların depreme dayanıklılığı özellikle önem taşıyor.
Prof. Dr. Ersoy, "Parsel bazında zemin farklılıkları bulunduğunu vurgulayarak, genel bir ilçe değerlendirmesi üzerinden 'sağlam zeminde oturuyorum' demenin yanıltıcı olabileceğini" belirtiyor. Bu nedenle, her yapının özel olarak incelenmesi gerekiyor.
İstanbul'da Göreceli Olarak Daha Güvenli İlçeler
Fay hatlarından uzaklığı ve daha sağlam zemin yapısıyla öne çıkan bazı ilçeler, deprem açısından daha güvenli kabul ediliyor. Bu ilçeler arasında:
- Anadolu Yakası: Çekmeköy, Beykoz, Şile, Üsküdar, Ümraniye, Kadıköy, Ataşehir
Ancak, bu ilçelerde de sahil kesimlerinin riskli olabileceği, iç ve yüksek kesimlerin daha avantajlı olduğu belirtiliyor. Özellikle Sultanbeyli ve Sancaktepe'nin yüksek kesimleri daha güvenli kabul edilirken, Maltepe, Pendik ve Kartal gibi sahil bölgelerinde riskin arttığı vurgulanıyor.
Uzmanlardan Uyarılar ve Öneriler
Prof. Dr. Ersoy, ilçe genellemelerinin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek, her bölgenin parsel bazında zemin etüdü yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, vatandaşların binalarının taşıyıcı sistemlerini kontrol ettirmelerinin önemini vurguluyor.
İstanbul'un birçok bölgesinde 1999 Marmara Depremi sonrasında yapı stoğunun güncellenmediği ve bu durumun ciddi bir risk oluşturduğu uyarısında bulunuyor. Bu nedenle, binaların güçlendirilmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi büyük önem taşıyor.
İstanbul'da yaşayanların deprem riskine karşı bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması hayati önem taşıyor. Binaların deprem dayanıklılığının kontrol edilmesi, zemin etüdü yapılması ve güvenli bölgelerde yaşanması gibi adımlar, olası bir depremde can ve mal kayıplarını en aza indirmeye yardımcı olabilir.