CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul'da Filistin'e destek yürüyüşüne getirilen engellere sert tepki gösterdi. Çelik, "Yandaş vakıflara izin veriyorlar, bize engelliyorlar. Bu samimiyetsizliktir" diyerek AKP'yi eleştirdi.
CHP'nin Filistin Yürüyüşüne Polis Engeli
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Filistin'de yaşanan olayları protesto etmek amacıyla Taksim Tünel'de toplandı. Ancak, CHP'nin Taksim Meydanı'na yürüyüşü polis engeliyle karşılaştı. Yoğun güvenlik önlemleri altında, polis ve protestocular arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, TELE1'e yaptığı açıklamada, yandaş vakıflara Filistin protestoları için izin verildiğini hatırlatarak, AKP iktidarına tepkisini dile getirdi. Çelik, şunları söyledi:
- "Tünelin girişinde yolu kesmişlerdi. İstiklal Caddesi’nin girişine kadar geldik. Çok büyük bir abluka vardı. Çok fazla kolluk kuvveti vardı. Ama yurttaşlar buna rağmen geldiler."
- "Biz burada Gazze’deki soykırımı ve tehcir planlarını hep birlikte kınadık. Artık yavaş yavaş insanlar bu alanı boşaltıyorlar."
"İktidara Yakın Vakıflara İzin Verdiler" İddiası
Özgür Çelik, "Biz her zaman Gazze’de soykırıma hayır demeye devam edeceğiz. Biz Galata’da yürüyüş yapmak istedik, izin vermediler engeller çıkardılar. Ama siyasi iktidara yakın vakıflara izin verdiler. Bu samimiyetsizliktir" ifadelerini kullandı. Ayrıca, insanların anayasal haklarını kullanmasına izin verilmediğini, metroların durdurulduğunu belirtti.
Çelik, seçim zamanlarında Gazze'yi ağzından düşürmeyenlerin, siyasi rant devşirenlerin ticarete devam ettiğini de sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanı'nın ABD'de gözaltına alınan Rümeysa ile ilgili sessiz kalmasını eleştiren Çelik, bu iki yüzlü politikaları kınamaya devam edeceklerini vurguladı.
Özgür Çelik'ten Suç Duyurusu
Öte yandan Çelik, yürüyüşe izin verilmemesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Bu durum, Türkiye'deki protesto hakkı ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu olay, siyasi arenada yankı uyandırırken, benzer durumların yaşanmaması adına yetkililerin daha dikkatli ve adil olması gerektiği vurgulanıyor.
Bu olaylar ışığında, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkının ne kadar güvence altında olduğu sorusu bir kez daha gündeme geldi. CHP'nin suç duyurusuyla birlikte, konunun yargıya taşınması ve sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu durum, Türkiye'deki siyasi iklimin ve toplumsal kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendirilirken, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor.