Suriye'de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Colani yönetimi arasında, Tişrin Barajı'nın devri konusunda anlaşmazlık yaşandığı iddia edildi. Halep'in doğusunda bulunan stratejik öneme sahip baraj çevresinde çatışmaların yaşandığı haberleri bölgede gerilimi tırmandırıyor. Peki, bu çatışmaların ardında ne yatıyor ve bölgedeki dengeleri nasıl etkileyecek?

Tişrin Barajı Anlaşmazlığı: İpler Kopuyor mu?

İddialara göre, Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Muhammed Colani ile SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma gereğince, Tişrin Barajı'nın Suriye merkezi yönetimine devredilmesi planlanıyordu. Ancak, devir sürecinde yaşanan anlaşmazlıklar ve karşılıklı suçlamalar, silahlı çatışmaya dönüştü. Suriye TV'nin haberine göre, Şam askeri güçleri ile SDG'ye bağlı silahlı gruplar arasında baraj çevresinde çatışmalar yaşandı. Suriye Ordusu'ndan bir kaynak, SDG'nin bölgeye sızarak bazı noktaları ele geçirmesi üzerine çatışmaların şiddetlendiğini belirtti.

Bu iddialar üzerine Şam'a bağlı 27. Tümen, baraj çevresine askeri takviye gönderdi. Bölgedeki kaynaklar, askeri konvoyların çatışma bölgelerine doğru ilerlediğini doğruladı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki gerginliği gözler önüne seriyor.

Uluslararası Koalisyon Devrede: Savaş Önlenmeye Çalışılıyor

Çatışmaların tırmanması üzerine Uluslararası Koalisyon yönetiminin, Şam ve Kuzeydoğu Suriye'deki özerk yönetim arasında görüşmeler başlattığı belirtiliyor. Koalisyon, tarafları sükunete davet ederek, çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşmesini engellemeye çalışıyor. Tişrin Barajı'nın stratejik önemi ve bölgedeki hassas dengeler göz önüne alındığında, çatışmaların yayılması durumunda Suriye'deki iç savaşın daha da derinleşebileceği endişesi hakim.

• Tişrin Barajı'nın önemi: Elektrik üretimi ve su kaynakları açısından kritik bir öneme sahip.
• Bölgedeki hassas dengeler: Farklı etnik ve dini grupların yaşadığı bölgede, çatışmaların yayılması kolaylıkla yeni gerilimlere yol açabilir.
• Uluslararası aktörlerin rolü: ABD, Rusya ve diğer ülkelerin bölgedeki çıkarları, çatışmaların seyrini etkileyebilir.

ABD'nin arabuluculuğu ile Tişrin Barajı'nın kontrolünün yakın zamanda Colani yönetimine bırakılması bekleniyordu. Hatta Mazlum Abdi, Şam hükümetiyle yapılan görüşmelerde barajın her türlü askeri operasyondan uzak tutulması konusunda anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Abdi, barajın tamamen siviller tarafından yönetileceğini ve Suriye ulusal hizmet kurumu olarak normal statüsüne döneceğini belirtmişti. "Her iki taraf da diyaloğu engelleme veya anlaşmazlık yaratma girişimlerini önleme konusunda kararlıdır. Ülke savaştan uzak yeni bir aşamaya giriyor ve geçiş hükümeti ile müzakereler olumlu bir şekilde ilerliyor. Bu, uzun zamandır beklenen Suriye'nin kuzeyinde istikrarın önünü açabilecek bir adım olabilir" şeklinde konuşmuştu.

Tişrin Barajı çevresindeki çatışma iddiaları, Suriye'deki kırılgan barış sürecini tehlikeye atıyor. Anlaşmanın bozulması ve çatışmaların tırmanması durumunda, bölgede yeni bir savaşın fitili ateşlenebilir. Uluslararası toplumun ve bölgedeki aktörlerin, itidalli davranarak gerilimi düşürmesi ve diyalog kanallarını açık tutması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Suriye'deki insani kriz daha da derinleşebilir ve bölgesel istikrar tamamen bozulabilir. Suriye'nin geleceği, bu kritik süreçte alınacak kararlara bağlı.