Sedef Güler Cinayeti: KADEM'den Adalet Feryadı! İnsanlık Suçu!
Son Dakika

Sedef Güler Cinayeti: KADEM'den Adalet Feryadı! İnsanlık Suçu!


30 May 20255 dk okuma17 görüntülenmeSon güncelleme: 29 June 2025

İstanbul'da iş bulma umuduyla kandırılan ve Büyükçekmece'de acımasızca katledilen Sedef Güler için adalet arayışı devam ediyor. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM),bu elim olayın ikinci duruşması öncesinde yaptığı açıklamada, yaşanan vahşetin sadece bir kadın cinayeti olmadığını, aynı zamanda bir insanlık suçu olduğunu belirtti.

KADEM'den Sert Tepki: "İnsanlık Suçu"

KADEM, Sedef Güler cinayetine ilişkin yaptığı açıklamada olayın vahametine dikkat çekti. Dernek, bu tür vahşetlerin önlenmesi için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. KADEM'in açıklaması şu şekilde devam etti: "Sedef Güler'in hunharca katledilmesi, sadece bir bireyin değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamıştır. Bu olay, kadınlara yönelik şiddetin ne denli korkunç boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, bu cinayetin tüm sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalı ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınmalıdır."

Adalet Mücadelesi Devam Ediyor

Sedef Güler'in ailesi ve yakınları, olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için büyük bir mücadele veriyor. KADEM de ailenin yanında yer alarak, adalet arayışlarına destek oluyor. Dernek, davanın takipçisi olacaklarını ve sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için ellerinden geleni yapacaklarını bildirdi. Adalet Bakanlığı'nın da bu konuda hassasiyet göstermesi ve davanın en kısa sürede sonuçlanması bekleniyor.

Türkiye'de Kadın Cinayetleri Gerçeği

Sedef Güler cinayeti, Türkiye'de kadın cinayetlerinin ne yazık ki acı bir gerçek olduğunu bir kez daha hatırlattı. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi, farkındalık yaratılması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve medyanın işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor.

  • Eğitim yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin artırılması
  • Kadınlara yönelik şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans ilkesinin benimsenmesi
  • Yasal düzenlemelerin caydırıcı hale getirilmesi
  • Şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi

Bu adımların atılması, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların daha güvenli bir ortamda yaşaması için hayati önem taşıyor.

Sedef Güler'in acı kaybı, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplumun her kesiminin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddet bir insanlık suçudur ve bu suça karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.