ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ile Oval Ofis'te düzenlediği basın toplantısında şok edici bir olay yaşandı. NBC News muhabiri Peter Alexander'ın Katar'ın hediye ettiği 400 milyon dolarlık jetle ilgili sorusu üzerine Trump, gazeteciyi sert bir şekilde azarlayarak salondan kovdu. Bu olay, Trump'ın basınla olan gergin ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Trump'tan Gazeteciye Ağır Hakaretler

Olay, Peter Alexander'ın, Pentagon'un Air Force One olarak kullanılmak üzere Katar jetini kabul etmesiyle ilgili soru sormasıyla başladı. Trump, Alexander'ın sorusunu tamamlamasına izin vermeden sözünü keserek şu ifadeleri kullandı:

"Sen neden bahsediyorsun? Buradan defolup gitmelisin. Bunun Katar uçağıyla ne alakası var? Sen gerçekten berbat bir muhabirsin. Birincisi, muhabir olmak için gereken özelliklere sahip değilsin. Yeterince zeki değilsin."

Trump'ın bu sert sözleri, salonda şaşkınlıkla karşılandı. Gazeteciler, Trump'ın bu tavrını eleştirirken, Beyaz Saray'dan henüz bir açıklama yapılmadı.

Katar Uçağı Tartışması

Trump, ABD Hava Kuvvetleri'ne verilen jetin "çok hoş bir şey" olduğunu savunarak, Katar'ın ayrıca 5.1 trilyon dolarlık yatırım yaptığına dikkat çekti. Ancak, uçağın Katar tarafından hediye edilmesi ve Pentagon tarafından kabul edilmesi, bazı kesimler tarafından etik açıdan sorgulanıyor.

Bu olay, Trump yönetiminin dış politika ve iş ilişkileri konusundaki şeffaflığına dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Katar'ın bu hediye ile ne amaçladığı ve ABD'nin bu hediyeyi kabul etmesinin ne gibi sonuçlar doğuracağı merak konusu.

Olayın ardından sosyal medyada #TrumpGazeteciKovdu etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Birçok kullanıcı, Trump'ın gazeteciye yönelik tavrını kınarken, bazıları ise Trump'ı destekleyen yorumlar yaptı.

Basın özgürlüğüne yapılan bu açık müdahale, uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırdı. Birçok ülke, Trump'ın bu tavrını eleştirerek, basın özgürlüğünün korunması gerektiğini vurguladı.

Trump'ın gazeteciyi azarlayarak salondan kovması, ABD'de ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Bu olay, Trump'ın basınla olan gergin ilişkisinin bir göstergesi olarak yorumlanırken, basın özgürlüğü ve etik konularında yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.